KAPİTALİZM İLE İLGİLİ
YANLIŞ BİLGİLER
Şu an, yaklaşık dört yüz yıldır
dünyanın ekonomik sistemi kapitalist sistem. Bu sistemle ilgili doğru bilinen
ve bence yanlış olan şeyleri bir derledim.
1)Kapitalizm, serbest piyasa
rejimidir, serbest piyasa rejimi ile çalışır.
Komünistlerin bile inandığı çok baba bir
yalandır. Piyasanın gizli eli kuralını ortaya atan Adam Smith bile, İskoçya’nın
maliye ve gümrük bakanı iken, İngiliz kumaşlarına ağır gümrük koymuştur.
Üstelik bu olay Ulusların Zenginliği kitabının Türkiye İş Bankası yayımlarından
çıkan baskısının önsözünde yer alır. Kapitalist, güçlü iken, güçsüzler
korunasın diye bunu uydurmuştur. Yoksa canı yanınca gümrük duvarları ördürmeyi,
devletten yardım almayı çok iyi bilir.
Güçlü rakiplerine karşı piyasayı korumaya almayı bilirler.
Nihat Genç yıllar önce Türk
burjuvazisinin Çinlilere düşmanlığından bahsetmişti. Özellikle Özal ekonomilerinden sonra, her yabancıya kucak açan, rekabet kaliteyi
arttırır diyen Türk üreticileri, Çinliler gelince çıldırdı. Gerçi gene de engel olamadılar. Çin malları
her sektörü ve her ürün türünü ele geçirdi.
Kırıkkale’de bunun sebebini öğrendim. Çinli firmalar bir ülkeye açılmak
için büyük bir distribütör firma aramıyor. Çoğu üründe de gerek yokmuş
zaten. Sıradan esnaf, alibaba.com adlı siteden
sipariş veriyor. (not, girmeyin, bir çeşit çerez program atıyor, virüs gibi zor
siliyorsun. İnternet kafelerden deneyin) mesela bir saatçi, seçimlere yakın, 6
oklu, Atatürk resimli, bozkurtlu ve benzeri resimleri kadrana basılı saatler
istiyor. Kargo ile doğrudan Kırıkkale’ye kargo ile gönderiyor. Çin mallarının
ucuzluğu biraz da bu yüzden. Bu yüzden
de kapitalist basın, Çin’e damping cezası diye ağlıyor.
2)Kapitalizmde piyasayı
ihtiyaçlar belirler, ihtiyaçlar piyasayı.
Bu çağda ihtiyacını reklamlar belirler, önce bunu belirtelim.
İhtiyacımız sandığımız pek çok şeyi, reklamlar yüzünden alıyoruz. En temel
ihtiyaçlarda da fiyatları çoğunlukla vurguncular, istifçiler belirler. Dünyada
13 milyar insanı doyuracak kadar gıda üretiliyor , 2 milyar insan aç, 1 milyar
insan obez. Piyasayı ihtiyaçlar belirlerse bu olmazdı.
3)Kapitalizm, özgürlük ve
demokrasi ister. En komik yalandır bu. Misal
12 Eylülü ele alalım. Generallerin ilk işi DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları
Konfederasyonu) ve MİSK (milliyetçi işçi sendikaları konfederasyonu) gibi
sendikaları kapatıp, kapatmadıklarını da etkisi hale getirdi. TÜSİAD’I MÜSİAD’I kapatmadı. Gerçi MÜSİAD, 1990’da kuruldu ama eminim
olsaydı da kapatılmazdı. Nitekim 28 Şubatta MÜSİAD’a dokunmak kimsenin aklına
gelmedi. 12 Eylül komutanları da haklarını arayan işçilerin suçlu olduğuna
hükmetti de, işçisine zam yapmayan, işçine sabunu, suyu bir kalıp sabunu çok
gören sanayici suçlu değil miydi? İşçilere grev yasağı gelince, iş dünyası ilk
iş, ücretleri düşürdü. O generallerin de
pek çoğu, ücret düşüren holdinglere yönetim kurulu üyesi oldu. Kapitalizm,
büyük sermaye sahiplerine özgürlük ve demokrasi ister.
Mesela hayranı da olduğun Karl Popper
bile, otokrat Marksizm’i eleştireceğim
diye Hegel’i, Hegle’i eleştireceğim diye de Platon’u eleştirmiştir. Oysa
kendisi Yahudi atalarından dolayı (kendisi Yahudi olmasa bile) Nazizm korkusu
ile ülkesini terk etmiş, terk etmek bir yana, o korku ile Yeni Zelanda’ya kadar
kaçmıştır. Gene de milliyetçi, ırkçı ideolojiler üzerine kalem oynatmamıştır.
Marksizm’in diyalektiğini eleştireceğim diye, Tarihselciliğin Sefaleti diye
kitap yazmış, tarihselci olarak bir tek Sosyalizmi anlamıştır. Altın çağa
dönmeci, eski büyük devlete özlem duyan faşizan ideoloji üzerine tek söz
söylememiştir.
4)Kapitalizm, huzur ve güven (istikrar(
ister. Antidemokratik rejimleri destekleme bahanesidir bu. Sermaye istikrar
olmayan yerden kaçar, istikrarsızlık ekonomik kriz ister diye insanları
korkutup, dururlar. Oysa pek çok krizi bizzat kendileri, zorla çıkarırlar. Bunun
ilk sebebi, maaş ve ucuzluk isteyen halkı baskılayacak bir dikta rejimini
çağırmak için bahanedir. Öte yandan savaş, iç savaş, siyasi istikrarsızlık,
büyük vurgunlar yapma fırsatıdır. Fiyatı aşırı düşen mal ve mülkleri alıp,
aşırı artanları da satmaktır. Savaşsa yüksek fiyatla silah ve cephane satma
zamandır. İspanya iç savaşının üç sene
sürme sebebi, Basil Zaharoff’un, Türk-Yunan savaşında kaybettiği parayı,
kazanma çabasıdır. Her iki dünya savaşında Almanya’ya savaşı genişletmesini
Alman sanayicileri istemişti.
Bir ülkede büyük burjuvalar, büyük
sermaye sahipleri, istikrar, istikrar diye ağlıyorsa muhtemelen bir diktatör
iktidara hazırlanıyordur.
5)Kapitalizm küreselleşme ister,
evrenselleşme ister, açık toplum ister, içe kapanma istemez. İşte başka bir
büyük yalan. Doksanlardan beri o kadar çok tekrar ediliyor ki, insanlar cidden
böyle sanıyor. Bu yalan, serbest piyasa rejimi bırakınız yapsınlar, bırakınız
geçsinler ilkesinin yan sonucu ya da gelişmiş sonucu gibi gelir. Oysa küreselleşmemiş
ülkeler, çoğunlukla yerli ya da yerliymiş görünen ve komprador olan yabancı
sermayenin oyuncağıdır. Afrika ve Latin Amerika ülkeleri, askeri
diktatörlüklerin ve ülkeyi sömüren büyük ticari kartellerin kontrolü alında
yıllarca içe kapandı. Bazı büyük Amerikan holdingleri, içe kapanma sayesinde
gücümü koruyan diktatörler sayesinde ülkelerin yerüstü ve yeraltı madenlerini
sömürdü. Türk sanayicisi, içe kapanma sayesinde kötü ürünlerini halka pahalıya
sattı.
Sonuç:
Kapitalizmde tek hedef, ilke ve ideoloji, büyük sermaye sahiplerinin
ihtiyaçlarıdır. Geri kalanı yalandır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder