DALGALARI AŞMAK YA DA
İNANMAK VE FEDAKÂRLIK
Bu
filmi yıllar önce Süleyman Demirel Üniversitesinde, tiyatro bölümünün
başkanının yaptığı sinema günlerinde izlemiştim. Filmi çoktan unutmuştum. Yirmi iki, yirmi üç yaşlarındaydım ve filmi
pek beğenmemiştim. Üniversite sinemasında neden gösterildiğini anlamadığım bir
seks filmi gibi gelmişti. Üstelik tiyatro bölüm başkanı, filmin sevişme
sahnelerini bir güzel traşlamıştı. O zamalnar filmin mesajını anlamamıştım.

Filmin
sonu da düğüm noktasıdır. Kadın, gördüğü işkenceler sonucu ölür ve ölümüne
yakın şüpheye düşer. Ölüme yakın sözümden de anlayacağınız gibi, sonunda ölür,
sonra koca düzelir, ayağa kalkar.
Burada
Zizek şu soruyu sorar. Adamın ayağa
kalkmasına değmiş midir? Bir kadının acıları bir yana, ailesinin de acı çekmesine
sebep olmuştur bu. Tabi adamın iyileşmesine bu sebep olmuşsa! Devletler ve
ideolojilerde bize inanmamızı bazı durumlarda cennete bile gidebileceğimizi
söyler. Mesela intihar bombacılarının en büyük güdülenmesi budur. Cennete gitsen
bile o kadar savunmasızı öldürmen değmiş midir cennet?
İnanmak,
şüphe etmemek, çabucak ve sonuna kadar inanmak, cahillerin yeteneğidir. Cahillik,
sorgulamayı ret etmektir. Filmde kadın, sadece inancını değiştirmiştir. İnancı değiştirmek,
çoğu kez de sorgulama sonucu değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder