20 Haziran 2023 Salı

UMUT SARIKAYA İLE MUHALEFETE MUHALEFET



 Karikatürist Umut Sarıkaya'nın  2015'den beri düzensiz olarak çıkardığı Naber derginin 10. sayısını aldım ve okudum. Şu yazıyı da boşuna yazmadığımı anladım. ( https://onbinkitap.blogspot.com/2023/06/leviathana-muhalefet-1-muhalif-enerjiyi.html )Solcu-Sosyal Demokrat tayfa olarak, öz eleştiri diye kendimizi yerden yere çalmaya bayılıyoruz. Muhafazakar-sağ tayfada bu yok. Onlarda lidere biattan öte, bir çeşit askeri disiplin var. Solda ise bu bir disiplinsizlik ve muhalefete muhalefet. ( https://onbinkitap.blogspot.com/2019/08/sahte-muhalefet-muhalefete-muhalefet.html )  Mesela seçim döneminin başındaki gereksiz Kılıçdaroğlu aday olmasın kampanyası,  seçim yenilgisinin temelini attı. Muhalif enerji, Erdoğan'ın üçüncü defa aday olmasına yönelmeliyidi. Neymiş, anayasa değişmiş, sayaş sıfırlanmış. Latin Amerika'da var bu düzen, anayasayı değiştir, tekrar tekrar değiştir. Mansur Yavaş aday olsaydı, bu sefer de Kürtlerden oy almaz denilecekti. İmamoğlu'na da eski ANAP'lı falan denecekti.  İktidar tarafında ise iç muhalefet sesleri çok cılız.

Şimdi bunun Naber dergisi ile ilgisine gelelim. Bu sayıda görmediğim bazı şeyler vardı. Sarıkaya eskiden şiir ya da dünya-milli klasiklerden biri yada bir kaç tanesinin çizgi romanını yapardı. Bu sayıda böyle bir işi yok. İnkaların ve Mani dinini yok edilmesini hikaye etmiş sadece. 9. sayıyı ne zaman çıkardığını hatırlamıyorum. Muhafazakar cenahı hiç eleştirmemiş. Saatlerce sandıkları beklemiş, seçim gecesi hüsrana uğramış kitle ile alay ediyor adam çalıyor ama çalışıyor, çok şükür doktor dövebiliyoruz diyen

yüzsüzlere bir laf etmemiş. Bol bol entel takılanlar, sıkıcı Mubi filmleri espirisi var. Dergi tamamen şişirme.

Bir de dergi sonunda, derginin sadece kağıt çıkacağına dair manifesto var. Umut bey yıllardır İnstagram başta olmak üzere, sosyal medya üzerinden para kazanıyor. Bu 10. ve çıkarmayı planladığı dergileri sadece kağıda basacağına ve böylece para kazanacağına inanalım mı? Üstelik bu dergiyi koca Ankara'da sadece  D.R mağazalarında bulabiliyorken. Sahi, bu dergi ve eski sayıları neden sadece D.R mağazalarında? Bir de dergideki karikatür ve yazılar, yıl dolmadan internete düşecek. Erdil Yaşaroğlu ile Selçuk Erdem, önlerine gelene dava açarak bile bunu engelleyemediler. Bu ikili ajans sahibi olduklarından, geçmişte yaptıkları muhalif karikatürleri unutturmak istiyordu. Bir ara binlerce kişiyle davalıydılar. Oysa ben her gün bu ikisinin karikatürlerini instagramda görüyorum.  Kendisi de insatgram ve sosyal medyanın diğer alanlarında tıkandıkça kullanacaktır.

Derginin künyesinde üç kişinin adı var. Kendisi tek başınayken derginin masraflarından kalkamamıştı. Üstelik dergiye yeni çizerler alınacakmış, amatörlerin işlerine yer verecekmiş. Taşrada, Amasya ve Beypazarı'nda da okunacakmış.Amasya'yı bilmem ama Beypazarı'nda D.R yok. Ben on yıl önce orada çalışırken, dergiler sadece il halk kütüphanesine gelirdi. 10. sayıyı yayımlamadan evvel, eski sayıları da D.R'da satışa başladı. (Almadım eski sayıları)

Umut beyin D.R sevgisi nereden geliyor. Üstelik D harfi Demirören holdinge ait olup, muhalif tüketici D.R'dan uzaklaşmışken? İşte burada devreye giriyor Umut bey. Muhalif insanları D.R'a çekmek. Kendisi eski sayılarında, Türkiye'deki tüm karikatür dergilerinin atası ve kurucusu Teodor Kasap'a atıf yaptığı bir bölüm var. Kendisi de Teodor Kasap'ın yaşlılığına benzemiş. Kasap'ta son yıllarında Abdülhamit'in özel kütüphanecisi olmuş, onun içn detektif romanları çevirmiş, hatta ona özel bir roman yazmıştır. Kendisi de henüz genç ama o yolda. Sırf bu derginin yeni sayıları için D.R şubaesine kadar gitmeyi düşünmüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder