21 Kasım 2019 Perşembe
Komedi filmi yapmayı unutmuşuz (Cinayet Süsü-Spolyer içerir)
Aslında uzun zamandır, özellikle cips-bilet kavgası olayı ve indirimlerin kalkmasından beri sinemaya küs sayılırım. Zira ortalıkta sinemaya zahmet edeceğime değecek bir film çıkmıyor.
Bu son filmi de, Youtube'da çok iyi film ve dizi eleştirileri yapan Murat Soner'in önerisi üzerine sinemada izledim ve pişman oldum.
Filmde küfür, bel altı çok az dediler ama bence yeteri kadar var. Özellikle sonlara doğru çoğalmakta.
Film, hasbelkader polis olmuş dört salağın (evet salak) cinayet büroda çalışmasını anlatıyor. Filmin içeriği büyük ölçüde bu dörtlünün ahmaklıklarından oluşuyor.
Dörtlüye sonradan katılan Dizdar, sözüm ona Amerika'da yaşamış, tecrübeli ve başarılı, işin doğrusu en aptalı. Daha bir kadının evine davet edildiğinde nasıl konuşacağını bilmiyor.
Dizdar en aptalı dedim ama pişman oldum, Cengiz Bozkurt daha aptal. Karısı sürekli gün düzenlediğinden sürekli uyukluyor ve bir yerde de komiklik olsun diye zanlıyı elinden kaçırıyor.
Dörtlüde idrak problemleri var, daha iş arkadaşlarının ne dediklerini anlamıyorlar. Lafı anlaşılmayan, lafını tekrar ediyor, anlamayan da anlamadığını, derken biri (genelde komiserleri olan Uğur Yücel), YETEERRRR diye bağırıyor.
Hasibe Eren'de iyice emekli, kedi düşkünü teyzelere dönmüş durumda. Filmde Dizdar'la aşkı ana görevi gibi.
Bu aptal sohbetler o kadar uzuyor ki, katili merak bile etmiyorsunuz. Filmde polis teşkilatı komple ahmaklıklar silsilesine imza atıyor. Polisin baskın için güvenlik önlemi aldığı yere bir Trakya düğün alayının doluşması da hiç olacak iş değil.
Film, yıllar önce TRT'de yayımlanmış ve İngiltere'den ithal bir diziden arak. Hasibe Eren'in perma yaptırıp, ıslak yattım, elektiriklenip, kabarmış demesi de, diziden araklanma. Bunu da neden yaptılar anlamadım. Ben de filmin finalinde Hasibe Erek calk, culk diye abartılı seslerle sakız çiğneyince hatırladım. Doksanlarda bile böyle abartılı sakız çiğneyen kalmamıştı.
Ah o final. Sorgulamaya üç kere öfke ile dalan Cengiz Bozkurt'da, Arka Sokaklar'ın Mesut Komiserine salakça bir gönderme.
Biz millet olarak komedi yapmayı unutmuşuz, bunu anladım.
Polisiye komedi deyince bir Polis Akademisi veya Pembe Panter serisi hayal etmiştim halbuki.
Yerli komediler ve korku filmler, resmen hayal kırıklığının dibi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder