11 Nisan 2024 Perşembe

DEVLETÇİLİK İÇİN İKTİSAT FELSEFESİ



Seksenlerin başından itibaren merkez medya denen, TÜSİAD destekli holding  medyası,  sürekli özelleştirme diye inledi. Sonuçta istediğini başardı. Satıla satıla devlete ait fabrika kalmadığı gibi TİGEM (Tarımsal İşletmeleri Geliştirme Çiftliği) bile kalmadı. Özelleştirme destekçilerinin iddialarına göre, serbest piyasa rejiminin gizli eli,  bu fabrikaların daha iyi işlemesini sağlayacak,  piyasa ucuzlayacaktı. Oysa kapitalizm, teorisyen, iktisatçı kılıklı propagandacıların anlattığı gibi bir şey değildir:

https://onbinkitap.blogspot.com/2016/11/kapitalizm-ile-ilgiliyanlis-bilgiler-su.html

Kapitalizmde serbest piyasa yalandır. Kapitalizmin demokrasiyi sevdiği de yalandır. Bu destek sadece şirketlerin ve Amerika Birleşik Devletleri gibi kapitalsit devletlerin diktatörlere desteği ile sınırlı olmadı. Latin Amerika'ya altmışlardan, doksanlara kadar kan kusturan askeri diktatörlükleri, Malcom Frieadman, James M. Buchanan gibi pek çoğu Nobel ödüllü Neoliberalist iktisatçı, askeri darbeleri öven teoriler geliştirdi. (Siz Nobel kurumunu demokratik bir kurum sanıyorsunuz. 2019'da Avusturyalı,ırkçı, özellikle de Bosna katliamı konusunda Sırpları desteklemiş olan Peter Handke, Nobel ödülü aldığında,  ülkemizdeki yetmaz amacılar başta olmak üzere pek çok kişi hayret etmişti. Oysa neoliberalizmin kurucu Friedman'ın görüşlerini bilse şok geçirirdi. Kaynar; Yıkıcı Olumsuzlama-Werner bonefeld) Bu iktisatçılar, güçlü devlet-serbest piyasa diyerek, anti komünist diktatörlüklere yetmez ama evet demişlerdir. Yani yetme ama evetçiliğe adını Hayko Bağdat vermiş olabilir ama Yetmez Ama Evet, bir Türk icadı değildir.

https://onbinkitap.blogspot.com/2017/10/doksanli-yillar-7-yetmez-ama-evetcilik.html

https://onbinkitap.blogspot.com/2017/10/doksanli-yillar-7-yetmez-ama-evetcilik.html

Özelleştirme de Türk icadı değil. Sezar bile R oma cumhuriyetini, o zamanın yetmez amacılığı ile yıktı. Aslında diktatörlük, roma cumhuriyetinde bir çeşit olağan üstü hal yetkisiydi. Sezar, bu yetkiyi ömür boyu için aldı. Sezar, suikasle öldürülünce ortaya çokan karışıklıktan faydalanarak, tekrar diktatör oldu. Sonrasında Roma'da diktatörlük, kurumsallaştı ama teoride Roma cumhuriyeti hep vardı.

Devletçi ekonomi ise, büyük ölçüde Türk, daha doğrusu Atatürk icadıdır. Tek sebebi, sermaye sahibi bir burjuvazinin oluşmaması değildir. Pek çok ürünün ithal edilmesi sonucu oluşan döviz kıtlığı da değildir. Asıl sebep, ekonomiye bakış açısıdır. Ekonominin amacı tüm halkın refahını sağlamak olmalıdır. Devler, kar etmesi gereken bir şirket değildir. Şirketler, sadece patronlarının yada ortkalarının karını amaçlar. Geri kalmış ülkelerde şirketler yada burjuva, çoğunlukla kompradordur. (https://onbinkitap.blogspot.com/2023/10/kompradorlar-isgalciler-kadar.html)

Komprador kelimesi, İspanyolca satın alıcı yada Türkçe ticaret diline çevirirsek, mümessil demektir. İspanyollar, işgal ettikleri pek çok bölgede yerli halkı, kendi aralarından seçtikleri kişiler aracılığıyla yönetmiş, bu kişileri de daha çok çok ürün satın alanlardan seçtikleri için, böyle demişlerdir. Devletçiliğin bir sebebi de ülke ekonomisini kompradorlaşmasını engellemektir.

Devlet, herkesin devleti olmalıdır. Devletin başarısı, mümkün olduğunca herkesin refahı ve mutluluğudur. Bunu da ülkenin tüm bölgeleri, tüm etnik grupları ve tüm sınıfları aynı anda kalkındırarak yapmalıdır. Süper zenginler, servetine servet katarken, uzun vadede işçiler de refah bulacak diyemezsiniz. J.M.Keynes'in dediği gibi, uzun vadede hepimiz ölmüş olacağız.

Keynes demişken. Neoklasik liberal okulun, yani neoliberalizmin diğer bir adı da Askeri Keynesyenliktir. Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz'da bir keresinde, en büyük yolsuzluklar, askeri darbe dönemlerinde olur demişti.

Mesut Yılmaz demişken de ekleyelim: https://onbinkitap.blogspot.com/2022/08/yildirim-akbulut-ve-mesut-yilmaz.html

Devletçilik, devletin de fabrika sahibi olduğu kapitalizm ya da sosyalizm ile kapitalizm arasına bir sistem değildir. Devletin, tüm vatandaşlarını iktisadi olarak sahiplenmesidir ve halkçılık ilkesiyle bağlıdır. Devletçiliği iktisat bilimine illk yerleştirmeye çalışanlar,  Şevket Süreyya Aydemir ve Kadro dergisi grubu üyeleridir. 

https://onbinkitap.blogspot.com/2018/01/sevket-sureyyaaydemirin-kitaplari.html

https://onbinkitap.blogspot.com/2020/04/insaatcilik-ve-insancilik.html

Türk iktisatçıları, devletçiliği tekrar incelemeli, yeni bir Kadro hareketi kurmalıdır.


2 yorum:

  1. Yazı için eline sağlık hap bilgileri araya serpmissin zevkle okudum kardeşim

    YanıtlaSil