Efendim,
yeni bir olay yaşadık. Ben de mevzu taze iken düşüncelerimi yazayım dedim. Önce
neler oldu bir hatırlayalım.
Bir televizyon kanalının haber sunucusu, garip
bir şekilde birden, bizi uzak bir ülke ile kıyasladı. Zira o ülkede artık gösteri yapılamaz
deniliyordu. Sonra da halka barışçı gösteri çağrısı yaptı. Ardında bekleneceği
gibi iktidar yanlıları, zaten günlerdir gösteri yapanları tehdit ediyordu, o sunucuyu da tehdit etti. Derken olaya
ülkenin başkanı (cumhur) da işe girdi. Bir mahalle kabadayısı tarzı ile
sunucuyu tehdit etti. Üstüne de sunucunun soyadı olan meyve ile ilgili espri
yaptı. Bu espriye o başkanın yandaşları da katıldı.
Zaten o ülkede
kelime esperileri gelenekseldi. Mesela bir tarihte İngiliz bir futbol teknik
direktörü vardı, soyadı TOSHACK’dı. Adı üzerine yapılan esprilere o kadar
alışmıştı ki, soy adına Testis (Koç yumurtası) der olmuştu.
Ardından da
ülkedeki pek çok demokrat ve basın emekçisi bu sunucuya destek çıktı.
Oysa gerçek bu
değildi. Daha doğrusu gerçeğin tek yönü bu değildir.
Mesela bu
başkan, başka ülkenin isyanından hem korkuyor, hem de şu isyan çıksa da bir
ezsem diye umuyordu. Bu sayede umduğuna ucuza kondu. Sanki bir Gezi olmuş da,
ezmiş kadar oldu. (En azından kendi taraftarlarının gözünde)
Öte yandan da
daha ilginç bir şey oldu. Bu şahıs, o kötü yenilgi gecesinin en önemli
aktörüydü. Adam kazandı lafı ve sonrasında, ondan ve televizyon kanalından ne
çok nefret etmiştik, bilmem hatırlar mısınız?
Onunla
çalışmış ve şu günlerde youtuber olarak çalışan eski bir haberci, o kanalla
ilgili başka bir anısını anlattı. Bir ildeki seçim sonuçlarını yorumlarken,
yorumunun nasıl canlı yayında kesildiğini, kenara çekilip, o il ve iktidar
partisi hakkında olumsuz yorum yapmaması istendiğini anlatmıştı.
Şimdi yeniden
bizim adamımız oldu, yeniden sevdik onu. Ne için? Kazanan adam ona çok kızdığı
için.
Acı gerçek
şudur ki, ne kadar zeki de olsak da; kararlarımızda en çok konuştuğumuz beş kişinin
kararları kadar isabetli oluyor. Bunu genelleştirirsek, izlediğimiz dizileri,
filmleri kimlerle ortak izliyorsak, o insanlar kadar, belki de daha az zekiyiz.
Hatta bir
Japon atasözü der ki, bir çete, en ahmak üyesi kadar zekidir, tıpkı bir
zincirin en zayıf halkası kadar güçlü olması gibi.
Şimdi
diyeceksiniz ki, vay be, bir akıllı sen misin? Belki de yanılıyorum ama kafama
düşen kurdu, size yazayım dedim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder