5 Aralık 2022 Pazartesi

SAĞCILARIN ALEVİLİK SORUNU



Ağırlıklı olarak Alevilikle ilgili kitaplar çıkaran Leyla Akgül hanımın stand açacağını öğrenince Oğuz Ocakları'nın Alevilikle ilgili konferansına gittim. Doğru dürüst dinlemedim. Dinlediğim kadarı ile de diğer sağcı kuruluşlar gibi,  yaşayan Alevilikten uzak, bambaşka şeylerden bahsettiler. Fark ettim ki sağcıların bir Alevilik sorunu var ve ben de bunu  yazmaya karar verdim. Bu sorun, sadece Alevilerin sağa oy verme ve sağa oy verenleri dışlamasından ibaret değil. Alevilerin sol partiler için çalışması, propaganda yapması ve sol yayımları satın alması, tüketmesi. Pek çok sağcı, Alevi düşmanı ve Aleviler, milliyetçili yapacaksa bile ulusolculuk yapıyor, yani bunu gene sol partiler içinde yapıyor.  Pek çok Sünni, Alevi düşmanlığından sağa oy veriyor ama sırf bu yüzden oy verenler giderek azalıyor.

Sağcıların, Alevilerle ilgili olarak hatırlaması gereken bir gerçek var. Bugün Edirne'den Kars'a, Muğla'dan Muş'a, Sinop'tan Hatay'a neredeyse tüm Aleviler solcudur. Kırım, Bosna, Arnavutluk, Makedonya, Kosova, Kırcaal, Deliorman, Halep, Musul-Kerkük, Ahıska'da Türkiye'ye bağşı olsaydı, oralardaki Türkler ve Alevi olacaktı. Zira Alevileri solcu eden, onlara kötü muamele eden sağcılardır.
 Sağın Alevi sorunu iki parçadan oluşuyor. İlki Alevileri olduğu gibi kabul etmeme, ikincisi de özeleştiri yapamama.
Alevileri olduğu gibi kabul etmemeyi de ikiye ayırabililiriz. İlki, evet, Aleviler namaz kılmıyor, Ramazan orucu da tutmuyor ve bundan size ne? Biz böyleyiz ve bu sizi hiç ilgilendirmez. Size nedenini ve nasılını açıklamakla yükümlü değiliz. Bazı Alevi toplulukları namaz kılıyor, oruç tutuyor olabilir. O da bizi ilgilendirmez. Bir de sanki tüm Sünnilerin alnı posttan kalmıyor da, Alevilere laf atıyorlar. Özellikle mahalle camilerinin çoğu, yaşlı erkekler sosyal merkezine dönüşmüş, genç biri gelince huzursuz oluyorlar. Tanıdığım pek çok Sünni, Alevi olduğumu öğrendikten sonra namaza başlayıp, beni namaza çağırdı.
Bir de, neden sağcılarda birazcık din anlattıklşarında inançlarımızda ya da hayat tarzımızdan vazgeçeceğimizi sanıyor veya inatla bu şekilde bizi rahatsız ediyor? 


Alevileri olduğu gibi kabullenmemenin diğer bir safhası da, tüm Alevileri Türk yapmaları.  Bunu pek çok Alevi de yapıyor ve itiraf edeyim Kürt bir Alevi olduğum halde, bir zamanlar ben de yapmıştım. Bunun en başta gelen sebebi, Aleviliğin köken olarak Türklerin Sibirya-Orta Asya'dan kalma inançlarının, üzerine Şii İslam boyası serpilmiş hali olmasıdır. Dede Korkut hikayelerini okuyan herhangi bir Alevi bunu anlayabilir. Kürt ve Zaza Alevilerinin, cem ibadetlerini çoğu kez Türkçe yapması da bunun delilidir. Pir Sultan Abdal'ın bir deyişinde Dürr-i Meknun'u oku dediğini öğrendiğimde, merak edip, kitabı okudum. Pir Sultan Abdal'ın, Osmanlı elit zümre kültürüne ait bir kitapla ne işi olabileceğini merak ettim. Kitabın bir yerinde Aleviliğin Hıtaylardan yani Uygurlardan geldiği yazıyordu. Alevi semahlarının, Uygurların Senem dansına çok benzemesinin sebebi de bu olmalı.
Diğer yandan da Alevilik, sadece Türkler ya da Oğuz boyları arasında kalmamış, Babailer isyanından sonra bugünkü kimliğine ulaşan inanç, diğer toplumlar arasında yayılmıştır. Kürt Aleviler sadece Türkiye'de değil, İran ve Suriye'de de yaşar.Suriye'de Beşar Esad, Arap Alevisidir ve Alevi de olsa Kürtleri sevmez.   Ben hayatım boyunca, Kürt, Zaza, Türk ve Arap Alevilerinin yanında Roman ve Kırım Tatarı Alevilerini de tanıdım. Boşnak, Arnavut, Makedon, Pomak, Sabataycı Aleviliği ilgili de bir şeyler okudum ya da duydum. Türkiye'de Alevilik, bütün bu etnik gruplardaki Alevilerin üst kimliği haline gelmiş durumda. Bu yüzden Zaza, Kürt ve hatta Arap Alevileri hızla Türkleşmekte.  Bunun sebebi de Türk Faşizminin dinci ve mezhepçi özelliğidir.Alevilerin Türkleşme ve Aleviliğin üst kimlik olması, Türkiye'ye özgüdür. Lakin Aleviler, milliyetçi ideolojiden uzak durmakta, daha önce de söylediğim gibi, yapacaksa da, ulusolculuk yapmakta.


 Sağın Alevilikle ilgili asıl sorunu, Alevilere karşı işledikleri suçlar konusunda özeleştiri yapamama sorundur. (Benzer şekilde Kürtlerle ilgili de vardır, o bambaşka bir yazı konusudur.) Türkiye'de sağ, Alevilere çok önceleri düşman olmuştur.  Atsız bile, daha 1930'lu yıllarda bile, bulabildiği bazı orta çağ yazıları ile Alevilere saldırmış, sonra da 1972'de kendi Ülküdaşları tarafından öldürülen Ali Balseven ardından timsah gözyaşları dökmüştür. (Ali Balseven, sağ-sol çatışmasının en hazin kurbanıdır. Herkes kendisi için üzülür, ama kimse de adını pek anmaz.)
Diğer yandan, Ülkücülerin kendilerinin de söylediği gibi tek Ülkücü Alevi Ali Balyemez değildi. Ben de hayatım boyunca farklı tarihlerde ve farklı yerlerde böylesi iki kişi ile tanıştım. Sonra Ülkücülerin içinde pek çok Alevi, Kürt, hatta Ermeni olduğunu öğrendim. Pek çoğu da asimile olmak isteyen ama asimile olamayanlardı.
Ülkücülerin ve genel anlamda da sağın Alevi düşmanlığının, Alevilerin solcu olduğu ile iddiasının bu vesile ile yalan olduğunu öğrendim. Kaldı ki MHP, daha CMKP (Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi) zamanında ve daha parti Osman Bölükbaşı başkanlığındayken ve Türkiye'de öyle bir sağ-sol ayrımı yokken, parti içindeki Türkeşçiler, 1961 yılında Aydın şehir merkezinde sekiz Alevi öldürmüştü. Maraş ve Çorum'da katliam yapanlar, Ülkü ocaklarından çıkmıştı. Madımak'ı yakanlar, tarikat dergahlarından çıkmıştı. Yıllar sonra başörtü isteyenler Suudi Arabistan'a gitsin diyecek olan Süleyman Demirel, bana sağcılar cinayet işliyor diyemezsiniz demişti, katliam sonrasında. 
Türkiye'de sağda özeleştiri kültürü yoktur. Zira özeleştiri, suçu itirafta gerektirir. Halen öldürülenleri, horgörülenleri,  öldürüldüğü ve horgörüldüğü için suçlauaycaksanız, bence hiç uğraşmayın.


  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder