27 Temmuz 2023 Perşembe

KAREN FOGG'UN EPOSTALARI HAKKINDA



 AKP iktidara gelmeden hemen önce, 2002 Mayısında ciddi bir skandal patlak vermişti. Türkiyen'in Avrupa Birliği temsilcisi, yani büyükelçi Karen Fogg'un eposta kutusunun kilidi kırılmış ve Doğu Perinçek'e yakın Aydınlık gazetesinde ifşa edilmişti. (Zaten epostaları da o kitaplaştırdı)

Kitabı bana yıllar sonra hatırlatan, Hikmet Çiçek'ini Fetö'nün Solcuları adlı kitap oldu. Kendisi o zamanın Graham Fuller'i. Daha sonra Fuller, Fogg'un gizlice yaptığı şeyleri, açıktan açığa yapıyor. Fogg, Türk tarihinin hakkından gelmek diyor, Fuller Kemalizm aşılmalıdır diyor mesela.

Ben Karen hanımın epostalarına döneyim.  Epostalar  kitabın som bölümünde bir kaç sayfadan oluşuyor. Perinçek, o zamanlar basında ve kamuoyunda oluşan tepkileri de derlemiş. Tepkiler denilince, o zamanlar dikkatimi çekmemişti ama özel haberleşmeye çok önem veren (??) Fetö tayfası nedense bu olayı özel hayata müdahale olarak görüp, eleştirmiş; hatta bununla ilgili ayrı bir kitap yazmış.

Karen Fogg'un epostalarının patlatılması,  Kurtuluş savaşında Rahiğ Frew'in mektuplarının deşifresi gibi etki yapmıştı o günlerde. (Aslında bir yayınevi bu mektupları yayımlasa çok hayırlı olur) Ne var ki Fogg'un görev yerinin apar-topar değiştirilmesi, bütün bu yaptıklarının Avrupa Birliğinin değil de, kendi siyasi hırsının sebebi gibi gösterilmesi ile kapatılıp, unutturuldu.

Yayımlanan epostaları kabaca dörde ayırabiliriz. Birincisi Atatürk ve Türklüğe saldırı, ikincisi Kıbrıs'ta Rauf Denktaş ve partisine saldırı, üçüncüsü Avrupa birliği projeleri ve fonları için Ulusal Ajansın kurulması (bu ajans Devlet Planlama Teşkilatı bünyesinde kuruldu, teşkilat kapatılınca da yeni kurulan Kalkınma Ajansı bünyesine alındı) ve başlarında öleli bir kaç yıl olan Mehmet Ali Birand'ın olduğu anlaşılan ve Fogg'un meyhane masraflarını bile ödediği, sonradan Yetmez Ama Evetçi sürünün önderi olacak Kör Agop çetesi. Sıra ile anlatalım.

Önce en basiti olan Ulusal Ajanstan  bahsedelim. Avrupa birliği fonlarından faydalanmak istiyorsanız,  projenizi bu ajansa gönderiyorsunuz. Ajans projenizi inceliyor ve onaylarsa para veriyor. Bu projelerle ilgili artık herkesin bir bilgisi vardır. Yalnız şunu bilin ki, paranın büyük çoğunluğu sivil toplum kuruluşlarına gidiyor. Karen Fogg'da sivil toplum kuruluşların desteklenmesi gerekliliğinden, bunun için de bir an önce Ulusal ajansın kurulmasını istiyor.

Diğer bir olay Rauf Denktaş ve partisinin gözden düşürülmesi ki Fogg ve beslemesi medya bunu gayet güzel başarıyorlar. (Neyse ki Rumların akıllılık ederek  hayır dediği, yes be annem referandumunu hatırlayalım) Bu konuda Mehmet Ali Birand'ın çabalarını unutmamak gerekli.

Son iki maddeyi de birlikte analım. Kör Agop'un meyhanesindeki içki faturalarını bile , Karen Fogg'un veya benzeri kişilerin cebinden ödeyen gazeteci (?) milleti, Fogg'un kurulmasını ısrarla istediği A.B fonlarından ne kadar para aldığı belli değil. Avrupa birliği, Romanya birliğe aday oldu olalı, yolsuzlukların çok olduğu gerekçesi ile bu fonlardan faydalanamıyor. Hatta Romanya, adaylığı bırakın, üye bile oldu; halen proje hazırlayıp, fonlardan faydalanamıyor.

Karen Fogg olayı unutuldu ama bu çete, Atatürk'e, cumhuriyete saldırmaya devam etti; Balyoz ve Kumpas davalarında açıkça üstü örtülmesin diye çığlığı bastı ama hiç biri 15 Temmuz davalarını, özellikle Akıncı üssü davasını takip etmiyor. Gruba bu adı ben değil, o zamanların Gözcü (aynı patron ve ekip, sonradan Sözcü gazetesini çıkardı) gazetesi taktı.

Atatürk'e saldırma konusunda 17-25 Aralık ve 15 Temmuz'a kadar başarılı oldular. Gençlik Atatürkçülükten uzaklaştı ama bu olaylar sonrasında genliğin yönü, devletin eğitim politikalarına rağmen Atatürkçülük oldu (en azından önemli bir kısmının). 

 Bu devrin Karen Fogg'u, Rahiğ Frew ya da Bronson'u veya Graham Fuller'i kimse onun kontrolündeler ve şu anki iktidar yerine yeni bir sağ rejimi ve Atatürk düşmanlarının gelişine yardımcı olmak için işaret beklemedeler.

https://onbinkitap.blogspot.com/2021/02/sahtecilik-ve-can-dundarin-sahte.html

https://onbinkitap.blogspot.com/2020/12/ataturk-dusmani-ve-sapik-abdullah-sevki.html


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder