YOL
Bir ağıttan taşırıp çığlığımı
Yaramı sağaltıp özsuyla
Ermeli soluğum
Kesildiği yerden yarına
Kırılır dallar
Kanar
Kabuk bağlar
Yine de uç verir bahara
Acısında maya bulur
Çiçek açmaya dalından tomurcuk
Kızıllığıyla büyürken güneş
Batarken ufukta
Yarına bir yol var
Ardı sıra denizlerin
Dağları dolanarak patikalardan
Yarına bir yol olacak
Alaca dağlarında sabahın
Çalarken fabrika düdükleri
Söylenirken şantiyelerde
Özlemle gurbet türküleri
Yarına bir yol
Doyamayan bebelerin açlığından
Anaların dinmeyen avazından
Tutsağı sabırla işleyen
Saat gibi voltasından
Kaybeden canlarla yaşayan
Cumartesi Meydanı'ndan
Hrant'ın düştüğü yerden
Havalanano ürkek güvercinden
Yarına bir yol
Madencinin kara ellerinden süzülen
Işığın aklığında
''Öyle mi alay komutanı'' diyen
Yüreğin berraklığında
Yarına bir yol
Elindeki kitapla
Orduların karşısında
Ordulardan büyük
Yeryüzünün lanetlisi
O haylaz çocukların
Omuzlarında yükselecek
Yarına
Bir yol
Açılmamış belki
Açılacak
Fırçasıyla çizdiği düşlerin
El ele veren
Rengaren kardeşliğinde
Türküsüyle buluşturduğu
Terlerken avuçları
İndirdiğinde sırtındaki
Bin yıllık yükleri
Kazmasını kaldırdığına göğe
Yürünmüş tüm yolların
Buluştuğu bir açmazda
Yarına
Bir
Yol
Var
Açılacak
Şafağında
Sabahın
(Erman Barış)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder