YAŞAYAN ÖLÜLER KERVANI
Gecenin karasına ayaz çökerken
Sinsi bir düşman öfkesini kusuyordu
Çığlıklarımız çığlıklara, isyanımız isyanlar karıştı
Derman dileyecek ne tanrı, nede kul kaldı
Yer sarsıldı, gök çatladı, yerle bir oldu ülkem
Kaç savaş yaşadım, kaç atom bombası patladı bilmem
Şimdi tırnaklarımla ve dişlerimle kemiriyorum demiri ve betonu
Haykırıyorum nefesim yettiği kadar
Ben, ben burdayım, sesimi duyan varmı
Ayaz çökmüş, bıçak gibi kesmekte tenimi
Üşüyorum, kanıyorum ve ölüyorum eyy halkım
Bak dün gülüp eylenirken
Bugün ölümün kederiyle ve kahıriyla ölüyorum
Vurgun yedim, kahır olası düzenin düzensizliğinden
Diri diri gömüldüm, kefensiz mezarlara
Bizi, bizi unutma
Unutma heyy halkım
Kim, kim ulan kim
Kim çaldı, bu betonu demiri
Bu kefensiz mezarları kim kazıdı
Bak şurada bir çocuk bedeni
Bir baba, bir anne. Bir bacı, bir kardeş
Bak şurada koca bir ülke enkaz altında
Halen susuyorsun, halen suskunsun
Bu korku bu yılgınlık neyin nesi
Haykır çığlık çığlığa, yırtılsın gök yüzün perdesi
Dağılsın karanlık, aydınlansın yer yüzü
Bitsin, bitsin bu kahır bu öfke
Değişsin artık bu saltanat, bu ağalık paşalık
Değişsin artık, bu soysuz ve zalim düzen
Ölüm dediğin nedir ki ey halkım
Ölüm kurtuluştur,
Ölüm doğumdan ölene tek dosttur
Yaşarken ölmek, acının en acısıdır
Şimdi yaşayan ölüler kervanı,
Katar katar çoğalmakta, çoğalmakta ey halkım...
Seveni sevdiğinden,
Evladı annesinden,
Kardeşi kardeşten ayıran kimdi ulan kim
Doğarken mi kök salmıştı içinize, bu lanet olası kin
Diktiniz koca koca gök delenleri
Alayıp pulayıp bize mezar satınız
Toprağımıza, malımıza, paramıza göz diktiniz
Yetmedi ulan yetmedi size
Canımıza göz koydunuz
Ölüler kervanına katarlar kattınız
Kimin uşağısınız ulan kimin
Hangi saltanatın kıçını yaladınız
Ulan yavşaklar, ulan kıç yalaycıları
İki kuruş etmez değersiz varlıklar
Amirikan ve İsrail uşakları
Doymadınızmı ulan doymadınızmı
Bizi ölümle sınamaktan, öldürmekten, acı çektirmekten bıkmadınızmı
Açlığı, yokluğu, sefaleti bize layık gördünüz
Kanımızı emip, iliklerimizi kemirdiniz
Ölülerimizle alay edip, toplu mezarlar kazıdınız
Rant peşinden koşup, bize mezar sattınız...
Unutma, unutma eyy halkım, unutma
Bunlar meyve çağında ki ağacın
Bunlar çiçek açan dalın
Bunlar toprakta boy veren başağın
Bunlar nehirlerin, ormanların
Bunlar dağdaki yiğidin, tarladaki ki köylünün
Mahir, Denizin, Berfo annenin, Esma hanımın düşmanıdır
Bunlar Uğur mumcu'nun, Nazım hikmetin, Ahmet arifin, Aziz nesin'in
Güzel olan her şeyin düşmanıdır
Bunlar Mustafa Kemal'in
Bunlar sana, bana, bize düşmandır...
Bunlar yarınlarımızın aydınlık geleceğin, karanlık beyinleridir
Bunlar geleceğimizi çalan, bizi ölüme terk edenlerdir...
Bunları, bunları unutma eyy halkım
Bunları ki, bize yokluğu, sefaleti
Bunları ki, bize acıyı ve kederi
Bunlar ki, bize ölumleri layık gördü
Bunlar ki, kardeşi kardeşten, eti tırnaktan ayırmayı kendilerine şiar eti
Bunlar ki, bu vatana ihanet içindeler
Şimdi haykırma zamanı
Çığlık çığlığa isyan etme zamanı
Bak Anadolu'm enkaz altında
Can yanıyor, kan damlıyor, yürekler acı içinde
Şimdi zaman, susma zamanı değil
Şimdi çığlık zamanı
Haykırma zamanı
Yaşarken ölmekten, ölmekten bıktım, bıktım be halkım bıktım...
Yaşamak, yaşamak ne güzel şey
Başı dik, onurlu yaşamak
Kardeş kardeşe sarılmak ne güzel şey
Ne güzel şeymiş, özgürlük bayrağını gökler çekmek
Yaşamak, yaşamak ne güzel şeymiş, onurlu yaşamak
Yaşamak diyorum yaşamak
Yaşamak ne güzel şeydir eyy halkım
Umutlu yarınlar için kavga verip
Ölmek kadar güzel bir şey, yaşamak
Yaşamak diyorum yaşamak...
Zeynel Yaşar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder