23 Eylül 2023 Cumartesi

MUHALEFETİ BEĞENMEMEK İKTİDARI BESLEMEKTİR



 Mükemmel, iyinin düşmanıdır derler. Mükemmeli istemek için, buna hakkımız var mı diye sormalıyız. Seksenli yıllarda yarışmalarda birinciliğe layık eser bulamama modası vardı ve ikincilik ödülü alan da bu ikinciliği yutardı. 

Türkiye'de bu anlamsız düşünce, siyasi partileri, özellikle CHP (eskiden SHP)'yi az solcu ya da az Atatürkçü bulmakla devam ediyor. Az Atatürkçü bulma modasını da iki binli yılların başında Doğu Perinçek ve partisi (Şimdilerin Vatan, o zamanların İşçi partisi) tarafından başlatıldı. Kaldı ki kendisi ve İşçi partisi doksanlı yıllarda çok fena Kürt sevicisiydi ve İşçi  partisinin Kürt oylarını alarak %10 barajını aşma hayalleri vardı. Hadep kapandıktan sonra, Kürtler, İşçi partisine oy verecekti. Hayaller ve hayaller...

Perinçek ilginç bir kişi, bu ilginçlik babasının MİT'in üst düzey yöneticisi olması, kendisinin de, kendi dediğine göre (internette Ertuğrul Kürkçü ile olan meşhur videosunda dediği gibi) Dev-Genç'e adını veren kişi. Hayatı boyunca önce Marksist-Leninist, sonra Maoist oldu. Önce Kürtçü, sonra Türkçü oldu. Önce Fetö düşmanı, sonra, Türkçe olimpiyatları şeref misafiri oldu. Önce AKP muhalifiydi, şimdi yandaş oldu. Bütün bu yıllar içinde Perinçek ve ekibinin  sürekli saldırdığı ve sabit tek düşmanı cardı, CHP (ya da SHP).  Sorsanız hayatı boyunca solcu olmuştur.

Perinçek gibi pek çok solcu vardır, yıllardır enerjilerini sosyal demokratlar ve Atatürkçülere saldırdıkları kadar, sağcı her hangi bir kuruma saldırmamışlardır. Ayrıca bu çok solcuların, özelleştirme hayranı, yetmez amacı liberal solu, sosyal demokratlardan daha çok severler.

Şu günlerde de halen muhalefete muhalefet edenlerin haline bakın. Hele de Nihat Genç ve Veryansıncılar... Bence onlar da Perinçek gibi yakalarına birer ampul rozeti takmalılar. 15 Temmuza kadar hoca efendi destanını tutturanlar, şimdilerde iktidarda en ballı yerlerde,  kendisi ve ekibi, zorlama detaylardan, muhalefette Fetöcü arıyor.

Son Sedat Peker olayına dikkat edin,  Sadece iktidar tarafında değil,  muhalefet tarafında da onu susturmak isteyen çok oldu ve hatta çok solcu Birgün gazetesi, Erk Acarer'in işine son verdi.

Gerçek şu ki, solcu dediğimi hatta radikal solcu dediğimiz kişi ve kurumları, sağ ile, hatta Ülkücülerle çok sıkı ilişkileri var. Peker'in de bahsettiği Bir Gün Tek Başına romanını okurken aklıma gelen, daha ellili, kırklı yıllarda içlerinde bir sürü ajan-provokatör varmış, olmuştu. Deniz Gezmiş ve arkadaşları için Amerikalı askerlerle ilgili bir bölüm okumuştum. Askerleri öldürmeye karar veriyorlar ama kurşunu sıkacak kişi son anda vaz geçiyor. Sonra aynı kişi, Kızıldere'de Türk askerine ateş açıyor. 

Sonra dikkat ettim,  12 Eylül öncesi denen dönemde,  hiç Amerikan askeri ölmemiş.

Şimdi de başımızda her şeyi satıp, savıp, yağmalayan bir iktidar var. Bir de bu canavara karşı var gücü ile mücadele eden bir muhalefet.

Yapmamız gereken bellidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder