31 Mayıs 2024 Cuma

Cumartesi Anneleri-Figen Şakacı

 






Taş oldum, çatlamadım!​​​

Üzerimden gelip geçenler izlemez tarihin izini
Ancak durunca görünür hakikat
Aynadır yalan söylemez, lafını esirgemez.
Zamanı parmakla, kadranla saymam ben.
Kaç kişi varsa her hafta gelip başımı bekleyen,
Bağdaşını kuran, koynundaki fotoğrafa sarılan
Ben de onlarla aynı yaşta, aynı yastayım.
Taşıdığım ağırlıklarla ısınırım
gazlara kurşunlara bulanırım da bana mısın demem.
İnadı analardan, kardeşlerden, sevgililerden öğrendim
Sabrı o fotoğrafa baka baka yumruğunu sıkanlardan
Direnmeyi kol kola girenlerden.
Gezinmeyi sonra ta Akdeniz’e kadar,
parmaklarının ucu kuma değesiye.
Her yüzün, yüzdeki her çizginin bin haftadır derinleştikçe benzeştiğine şahidim sonra,
Az şey mi?
Yasın tutulmayan kaydını taşlarda arayın, çalmayan kapılarda,
bozulmayan yataklarda, bıraktığı uykunun ılığıyla kalmış yorganlarda arayın.
Hiç müjde almamış, bir ses, bir nefes, bir haber beklemiş, beklemiş
Beklemişlerin içine içine yazdığı mektubum ben.
Bizim gibi taşlar bir mezara konmayı diler mi
Yeter ki adresim olsun, gelin geçenler ezmesin diye diler mi diler.
Bin yılların, yüzlerce günün, gecenin, nihayet bin haftanın,
Hiç yitmeyen umudun, bitmeyen sabrın dinleyicisiyim ben
Bu gözler neler gördü, kimler ezip geçti de
Annelere baktıkça, ellerini tuttukça söz verdim kendime
Onlar bekledi, bekledi.
Ben onları bekledim bekledim
Bin haftadır gözümü gözlerinden ayırmadım
Anaların ağıdı, inadı, sabrı ve umuduyum.
Taş doğdum, taş oldum da
İlla da cumartesileri mıh oldum
Çatlamadım…
figen şakacı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder