Dustin Huffman ve Tom Cruıse, aktarılan anektotlara göre, 1988 yılında oynadıkları Yağmur Adam (Rain Man) filmini pek sevmemişler ve filmin başarısına pek inanmamışlar. Filme, kendi aralarında, Arabada İki Salak adını vermişler. Film, pek çok klasik Holivud filmi gibi yollarda geçmesi ve pek çok çekimiini araba içinde olmasından dolayı böyle denmiştir. Oysa bu film, bence (Tüm Holivud filmlerine ve tarihine vakıf değilim) en başarılı Amerikan filmidir. Bu başarı, filmin gişe başarısı ve dört ayrı alanda Oskar ödülü almasıdeğildir. Toplumu olumlu yönde etkilemede, benim bildiğim en etkili Holivud filmidir. Az önce değindiğim gibi, araba ve yol filmi olmasının yanında, başka özellikleriyle de (illa Las Vegas'a ve kumarhanelere uğraması, orada para kazanması, Tom Cruise'un telefonla haberi alınca frene basıp, geri dönmesi vesaire) tipik Holivud filmidir.
Film, otistik-disleksi ve benzeri sorunları olan bireyler hakkında farkındalık yaratması açısından başarılıdır. Bu başarının ilk sebebi, filmde oynayan yıldız isimlerdir. Hülya Avşar'ın baş rolünü oynadığı, 1986 yapımı Fatmagül'ün Suçu Ne filmdi de, tecavüzcülerin evlenerek kurtulmasını sağlayan yasanın iptali için kamuoyu oluşturmuştu. Erkekler, dönemim seksi yıldızı Hülya Avşar'ın tecavüze uğramasını izlemeye giderken, tecavüzcüsüyle evlenen, kocasından dayak yiyen, bebeğini düşüren ama gene de toplumsal baskılardan dolayı boşanamayan; hatta kocasının kendisini terk etmesinden korkan bir genç kızı görmüştü. Bu filmde de, Tom Cruse'u görmeye gelen kadınlar, yetenekleri heba edilen, insanlardan kaçan Dustin Hufman'ı gördü. Huffman'nın da ünlü bir oyuncu olduğunu da unutmayalım. Fikirleri çoğunluğa yaymak için ünlüleri kullanmak ihtiyaçtır.
Diğeri de filmde otistiklerin yeteneklerinin gösterilmesidir. Önce kürdanları sayma sahnesiyle başlıyor. bu yetenekleri gösterme. Huffman, sanki o sahneye kadar rol yapmıyor, çok yapmacık, o sahneden sonra cidden oynuyor ya da bana öyle geliyor. Zira filmler, tiyatro oyunu değildir. Çekimlerde senaryonun ilk sahnesini, ilk önce çekmenize gerek yoktur. Montajda sıraya koyarsınız. Cruse, bu olayda sonra abisini psikoloğa gösteriyor, psikolog Huffman'ın zekasını ve takıldığı yerleri gösteriyor, sonra da Las Vegas'da kumarda vurgunu vurma sahneleri geliyor.
Filmin sonunda Crusa'un çocukluk hayali arkadaşı Yağmur Adam'ın abisi olduğunu, Cruse ile beraber öğreniyoruz. Kardeşine zarar vermemesi için bakım evine gönderilmiştir.
Filmde iki mantıksızlık var gibi. İlki Yağmur Adam'ın cinsel duygularının olmaması. Gerçekte zihinsel problemli insanlar, toplumsal yasakları kavrayamadığı için cinsel arzularını çok belli eder ve bu yüzden sorun yaşarlar. On dört yıl yayımlanan televizyon dizisi Bizimkiler'deki karikatürize Dumkof Halis karakteri, buna örnektir. Burada Raymond (Huffman) karakterinin gömülü hikayesi de önemli. Hayatını aşırı düzene sokması, aşır içe kapanıklığı, zamanında çok zorbalandığını gösteriyor. Yaşadoğı zorbalıklar, cinsel dürtülerini aşırı bastırmış olmalı. İkincisi ise bu tür bakım evlerinde bireylere bolca ilaç verilir. Bu ilaçlar azaltılarak bırakılmalıdır, yoksa birey aşırı saldırgan ve intiahara meyilli olabilir. Filmde Raymond'u ilaç alırken görmüyoruz.
1988 yılından bu yana otizm, disleksi ve benzeri sorunlı bireylere karşı tedavi ve eğitim yaklaşımları çok gelişti. Bu filmde insanların bu tür sorunlara yaklaşımların değişmesine katkıda bulundu. Otizm, disleksi ve benzeri sorunlar, daha sonra pek çok film ve diziye konu oldu. (Ülkemizde en çok bilineni, 2007 yılı Her Çocuk Özeldir-Taare Zameen Par)
Bu nesilde pek bilinmese de, günümüzde tekrar keşfedilmesi gereken bir klasiktir bu film.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder