19 Temmuz 2024 Cuma

KOMPRADOR BURJUVAYA KARŞI DEVLETÇİ İKTİSAT FELSEFESİ

 


Başlığında ve içinde komprador geçen bir yazı yazsam, bu açıklamayı da yazıyorum. Bu kelime çok kullanılır ve gerçek anlamı pek az bilinir. İspanyolca ve Portekizce de tam anlamı satın alıcı yada mümessil demek.  İşbirlikçi anlamına da geliyor. Sömürgeciliğin önderi bu ülkeler, yerli halklarla doğrudan ilişkiye girmek yerine, onlar arasından bazı temsilciler ile ilişkiye girip, bu temsilciler ile işgal ettikleri ülkeleri yönetmişler. Bunlara da komprador demişler. Zira ilk başlarda bu kişilerin asıl işleri, yerel ürünleri, İspanyollar ve Portekizliler için satın almakmış. Sonra Avrupalı efendiler, pek çok işi onlara yaptırmış. Diğer sömürgeciler de onların izinden gitmiş. İngilizler, koca Hindistan'ı  (o zamanki Hindistan kavramına bu günkü Pakistan, Bangladeş, Seyşel Adaları, Bhutan, Nepal, Myanmar falan da dahilmiş) yüz milyon kadarken, yüz bin kadar subayla yönetmiş. Şevket Süreyya Aydemir, Hindistan'dan bahsederken, son Babür (Mughal) imparatorunun, İngiliz Hindistan şirketinin yerel memuru haline geldiğini yazar. Bu sözü Pehlevi hanedanlığı için de söyleyebiliriz. Hanedan sadece iki Şah görmüş, babayı İngilizler tahta çıkarmış, Oğlu tam anlamı ile İngiliz BP ve Amerikan Exon şirketlerinin elemanı olarak çalışmış, onların çıkarına zarar verenlere hiç acımamıştır.

Ben kompradorları, doğrudan devlet yöneticileri-tarikat, aşiret gibi topluluklar ve yöneticileri ve  şirketler-ticaret erbapları olarak üçe ayırıyorum. Üçü de ayrı ayrı yazı konusu, ben üçüncüsü ile ilgili olarak yazacağım. Gerçi bu üçü birbirinden ancak kavramsal olarak ayrılabilir. Komprador burjuvalar, komprador politikacılar olmadan, komprador politikacılar da, komprador tarikatlar-aşiretler olmadan yaşayamaz. Komprador politikacıları da seçilmesi için komprador aşiretler-tarikatlar ile, komprador burjuvalar besler.

Dünyayı işgal etmiş olan Avrupalı beyaz adam,  geride bir sürü kompradorunu bırakmış, eski sömürgelerinin en büyük ticari ortağı olmuştur. Bu komprador burjuvalar,  birikimlerinin önemli bir kısmını efendilerinin memleketine aktarırlar ve bir ayakları hep oradadır. Bir şekilde efendilerinin ülkesine çalışırlar.

Devletçilik ilkesinin bir sebebi de bu komprador burjuvanın ekonomideki egemenliğini kırmaktır. Komprador burjuva, ürün ithalatı , ham madde ihracatı ve efendileri ile bağı yüzünden sanayileşmenin önünde engeldir. Sadece kendisi sanayi yatırımı yapmakta isteksiz olmakla kalmaz, sanayi yatırımı heveslisi müteşebbislere de saldırırlar. Bu saldırılar genelde dedikodu, meedya gücü ile karalama ve finansal dışlama şeklinde olur.

Ülkemizde kompradorluğa alışmış burjuvaazi, devletçi ekonomiye hep düşman oldu ve özelleştirme talep etti. Dileğini de aldı. Seksenli ve doksanlı yıllarda özelleştirme propagandası, özel sektörün bu işletleri daha verimli işletip, büyüteceğiydi.Oysa özelleştirme ile satılan kurumların tamamı ya yok edilip, arazisine bina yapıldı, yada küçüldü. Şöyle ciddi bir araştırma yapılmıyor, özelleştirilen tesislere ne oldu diye.

Son olarak, Temmuz 2024'de, İzmir'de, elektirik kaçağı ile ölüm olayında bir kısım medya,  muhalefetteki belediyeyi suçladı. Oysa elektirik dağıtımı özelleştirilirken, hem hizmet kalitesi özelleşecekti, hem de  kaçak eletirik parası ortadan kalkacaktı.

Özelleştirme sevdalılarından hesap soramıyoruz ya, o yüzden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder