19 Aralık 2025 Cuma

KÜRTÇÜLERE NEDEN GÜVENMEMELİYİZ







 Son sözü en başta söyleye söyleye, sondan başa yazmayı yöntem haline getirdiğimi fark etttim. Burada da sonran başa, yani sonuç, gelişme ve giriş olarak yazıyorum. Öğretmen alışkanlığıyla da maddeler halinde yazıyorum.

1)Kürtler ve Kütrçüler, 1950 ve öncesinin hesabını soracağım diye sosyal demokratlara çok saldırmasın, sığınaklarına tükürüyorlar. Bu üçüncü açılım da birden bire bitecek. Belki farkında değilsiniz ama alttan alta hazırlığı yapılıyor. Aslında tüm bu olanlar,  Suriye'de mevcut durumun Türk halkınca kabullenilmesi olayı. Tom Barrac isimli Amerikanın Ankara büyük elçisi olan ama Victoria döneminden kalma İngiliz diplomatı kılıklı şahıs,  büyük bir kibirle konuşup, duruyor. Oysa hem Amerika, hem Rusya, Kürtleri defalarca sattı.Meşhur Halepçe katliamını Amerika ve Avrupa basını uzun süre görmezden geldi.  Suriye'de  her an her şey değiştiği gibi, Türkiye'de de her an her şey değişir. Bu sefer olanlacaklar, 7 Eylül 2015'de Beypazarı'nda olanlardan daha beter olabilir. Sonrasında sığınacağınız yer sosyal demokratlar olacaktır.

2)Kürtlerin gizli asimilasyonu: Amerika ve Svrupa'nın özerklik yada başka şeyler için uğraşmasının arkasında görmediğimiz başka bir şey var. Z ve sonrası kuşak Kürt gençler arasındaki sessiz asimilasyon. Siirt'e yıllar sonra gidince, bu gerçeği daha net gördüm. Sokaklarda Kürtçe oynayan çocuklar gitmiş, yerini Türkçe almıştı. Geçmişte büyük şehirlerde yada batı illerinde yaşayan Kürtlerin sorunu bu sefer bizzat güney doğuya taşınmıştı. Normalde bu tür ayrılıkçı terör olaylarında tersi olur. Ana dilini unutmuş gençler, dil öğrenmeye başlar. Şimdi ise tersi. 2015'lerden beri ise hızlandı. Bunun bence iki nedeni var; sosyal medya ve her yere açılan üniversiteler. Bir zamanlar ikinci çanak antenle, uydu kanalı Roj TV'yi seyreden,  Türkçe kanalları seyrederken sesi kısıp, çocukları odalarına gönderek  Kürtler, sosyal medyadan çocukları koruyamıyor. Diğer yandan bir zamanlar sadece Diyarbakır, Van gibi bir kaç yerde olan üniversiteler tüm iller de ve meslek yüksek okullarıyla, tüm ilçelerde. Önceden bir yöreye gelen yabancı dikkat çekerdi, ya memurdu (asker-polis dahil) ya da memur çocuğuydu. Bütün bu ilişkiler, Kürtçe kullanımı azalttığı gibi,  Kürtçe cümlelerdeki Türkçe kelimelerin sayısını da arttırıyor.

Bunun bu son açılımla alakası şu ki, Amerika ve Avrupa'daki sosyoloji esntitüleri bunu belki de bizden daha net görüyor. Kürtçeye halen sadık topluluklar var ama Kürtçenin kullanımının ciddi azalımı, Kürt kartını kullanılmaz hale getirme. Bunu engellemek ve Suriye'deki yapıya meşruiyet vermek için, yeni açılıma o kadar ihtiyaç var ki, işin içine MHP'de girdi.

3)Kürtçülüğü sisteme o kadar uzak sanmayın. Şu an da bile (2025 Aralık) mecliste 4 iktidar partisi milletvekili ile  4 DEM partili milletvekili kardeş. (Şemdin Sakık-Sırrı Sakık, Abdulla Zeydan-Rüstem Zeydan, Celaldet Gaydalı, Saffet Gaydalı, Leyla Birlik-Rizgin Birlik). Daha önceki seçimlerde bu altıya kadar çıkmıştı. Diyeceksiniz ki kardeşler aynı partiden olmak zorunda değil, peki bu kadar çok olması tesadüf  mü? İmralı'daki şahır bu kadar övülürken,  Demirtaş'tan niye bir haber yok ve onu kendi partilileri de terk etmiş gibi?

Nasıl ki Ülkücülük, Maraş, Çorum, Malatya ve onlarca katliamın hesabını vermediyse, Kürtçülük de malum örgütün katliamlarının hesabımı vermedi ve bu çözüm sürecinde kimse de hesabını sormuyor gibi. Barışmak için yapılanların hesabının da verilmesi demek. Bu işten bir barış çıkmayacağını çoktandır bekliyorduk.İp her an kopabilir.

Kütçülük ve Ülkücülüğün (ya da bir kısmının) beraber yürümesi, Suriye'nin şekillenmesi ile ilgilidir. Birbiriyle kavga ediyorsa da, bu acil durumda, yetmez ama evet demiştir. Bu sistemin yürümesinden de şikayetçi değildir. Demokrasiyi kurmak için güvenli müttefik değildiri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder