Okuru pek az olan blogumda en fazla okuna yazılardan biri de Nihat Genç'in Ezel dizisi ile yazdığım yazı. Hemen her gün illa bir iki kişi okuyor bu yazıyı.
Bunda dizinin halen süren popülaritesi kadar Fetö örgütünün komplo düzenleme ustalığı da etkili olmakta. Örgütün televizyon dizilerini halkı yönlendirmek için kullandığı da bir sır değil.
Dizilerin yayımlanırken ortaya atılan, halk bunu istiyor yalanını artık yutmamalıyız. Kenan İmrizalıoğlu'nu ünlü yapan Deli Yürek dizisi bir buçuk yıl boyunca düşük reytingle yayımlandı. Ezel 'in ise ikinci sezonun başında reytingleri hızla düşmüştü. Sonra toparlanır olsa da, eski durumuna gelememişti.
Galiba diziyi en çok izleyenler ekşi sözlükçülerdi. Ben de o zamanlar sözlüğün bayağı sıkı okuyucusuydum. Hatta sözlükte dizi ile ilgili bir tüplü televizyon muhabbeti dönmüş, dizide de buna atıf yapılmıştı.
Diziden komplo teorisi çıkarmamızın en temel sebebi olan sahneyi bir hatırlayalım:
Temmuz adına bir asker, İstanbul boğazında külotuna kadar soyundurulur, sonra vurulup, boğazı kesilerek denize atılır.
Simpsonlardan bile dehşet bir kehanet.
Bence Simpsonların kehanetinde Fox Compertion ve onun haber ağındaki onaylanmamış ve kayıt dışı (off the record) haberleri senaryolaştırdıklarını düşünüyorum.,
Deli Yürek, Kurtlar Vadisi gibi diziler, mafya ve derin devleti sevimli gösterip, kanun dışı devlet infazlarını kahramanlık gibi gösterdi. Halkın bu tip devlet-mafya ilişkilerini normal görmesini sağladı.
Ezel dizisinde ise sürekli kumpas, dolap çevirme, iki yüzlülük ve dolap çevirme vardı. Kumpas demişken, dizi yayımlandıktan hemen sonra (yetmez ama döneminde yayımlandı dizi) bir dizi kumpas davası ile ordunun masum subaylarının ve pek çok Atatürkçünün haysiyeti çalınmıştı.
Dizide Dayı (Ramiz Karaeski), Ezel, Kenan Birkan, Tevfik hariç hiç bir karakterin safı belli değildir. Dizideki Dayı ile Kenan zaten birer kutup iken, diğerleri her az taraf değiştirmektedir.
Kenan'ın tetikçisi ve sağ kolu Temmuz bile, Kenan ve Cengiz arasında gelip, gitmektedir.
Galiba diziyi en çok izleyenler ekşi sözlükçülerdi. Ben de o zamanlar sözlüğün bayağı sıkı okuyucusuydum. Hatta sözlükte dizi ile ilgili bir tüplü televizyon muhabbeti dönmüş, dizide de buna atıf yapılmıştı.
Diziden komplo teorisi çıkarmamızın en temel sebebi olan sahneyi bir hatırlayalım:
Temmuz adına bir asker, İstanbul boğazında külotuna kadar soyundurulur, sonra vurulup, boğazı kesilerek denize atılır.
Simpsonlardan bile dehşet bir kehanet.
Bence Simpsonların kehanetinde Fox Compertion ve onun haber ağındaki onaylanmamış ve kayıt dışı (off the record) haberleri senaryolaştırdıklarını düşünüyorum.,
1-SENARYONUN ANA YAPISI
Film, dizi, roman ya da benzeri sanat ürünlerinde, subliminal ya da gizli mesajlar, öyle geri planda haç, penis, orak çekiç veya ona benzer şeyler değildir, eserin bütünü, çoğu kez olmayan şeydir. Mesela Red Kid çizgi romanında hiç siyahi karakter olmaması, sadece konuşmayan uşaklar olarak görülmesi gibi.Deli Yürek, Kurtlar Vadisi gibi diziler, mafya ve derin devleti sevimli gösterip, kanun dışı devlet infazlarını kahramanlık gibi gösterdi. Halkın bu tip devlet-mafya ilişkilerini normal görmesini sağladı.
Ezel dizisinde ise sürekli kumpas, dolap çevirme, iki yüzlülük ve dolap çevirme vardı. Kumpas demişken, dizi yayımlandıktan hemen sonra (yetmez ama döneminde yayımlandı dizi) bir dizi kumpas davası ile ordunun masum subaylarının ve pek çok Atatürkçünün haysiyeti çalınmıştı.
Dizide Dayı (Ramiz Karaeski), Ezel, Kenan Birkan, Tevfik hariç hiç bir karakterin safı belli değildir. Dizideki Dayı ile Kenan zaten birer kutup iken, diğerleri her az taraf değiştirmektedir.
Kenan'ın tetikçisi ve sağ kolu Temmuz bile, Kenan ve Cengiz arasında gelip, gitmektedir.
2-KARAKTERLERİN GARİP ADLARI
Dizideki karakterlerin adları da ilginç ve manidar. Bazıları sadece dizide. Mesela Temmuz, Sekiz ve Ocak. Temmuz'un manasını öğrendik. Bence Ocak, ocak ayı değil, başlangıç anlamında. Ocak, dizde Ramiz'in sağ kolu Tevfik'i öldürüyor.
Tevfik denilince sıradan Türk insanının aklına ilk gelen isim, şair ve eğitimci Tevfik Fikret'tir. Nurcuların aklına ise, Sair-i Nursi'nin katibi Tevfik Göksu'dur. Babasının görevi sebebi ile yirmi yıl Şam'da kaldığı için, Şamlı Hafız Tevfik diye anılır. Nur'un birinci katibi unvanı vardır. Yeni nesil, Çay Hause gibi youtubekanalların trol saldırısı ile yeni nesi Fetö'yle beraber, Nurculuktan da uzaklaşmakta.
Ramiz, rumuzla yada ima ile konuşan anlamına gelir ki bu hem Fettullah Gülen'in hem de Said-i Nursi'nin yaptığı iştir. Ramiz'in lakabı dayı'nın ilk akla gelen anlamı annenin erkek kardeşi demektir. Osmanlı'da bölge yöneticilerine de dayı denildiği olmuştur (Cezayir dayıları gibi). Öte yandan dayı kelimesinin kökeni Arapça DAİ'den gelir. Davet Eden demektir ve dine davet eden anlamına da gelir. Kenan, Nuh'un babasına ve onun haber verdiği tufana inanmayan oğludur. Yani bir taraftan, dinden dönen, inkar eden anlamına gelir. Ezel, sonsuz geçmiş demektir ve İslam'da Allah'ın bir sıfatıdır. Bayraktar ise, bayrak tutmaktan öte, önder, öncü demektir. Eyşan ise, hecelendiği gibidir, ey şan. Ezel'in gençliğindeki adı ise Ömer, adaletliliğin ve masumiyetin simgesidir.
Diğer isimler üzerinde yorumlamaların zorlama olacağını inanıyorum, belki bu yaptıklarım da zorlama, hatta fazla zorlama yorum.
Tevfik denilince sıradan Türk insanının aklına ilk gelen isim, şair ve eğitimci Tevfik Fikret'tir. Nurcuların aklına ise, Sair-i Nursi'nin katibi Tevfik Göksu'dur. Babasının görevi sebebi ile yirmi yıl Şam'da kaldığı için, Şamlı Hafız Tevfik diye anılır. Nur'un birinci katibi unvanı vardır. Yeni nesil, Çay Hause gibi youtubekanalların trol saldırısı ile yeni nesi Fetö'yle beraber, Nurculuktan da uzaklaşmakta.
Ramiz, rumuzla yada ima ile konuşan anlamına gelir ki bu hem Fettullah Gülen'in hem de Said-i Nursi'nin yaptığı iştir. Ramiz'in lakabı dayı'nın ilk akla gelen anlamı annenin erkek kardeşi demektir. Osmanlı'da bölge yöneticilerine de dayı denildiği olmuştur (Cezayir dayıları gibi). Öte yandan dayı kelimesinin kökeni Arapça DAİ'den gelir. Davet Eden demektir ve dine davet eden anlamına da gelir. Kenan, Nuh'un babasına ve onun haber verdiği tufana inanmayan oğludur. Yani bir taraftan, dinden dönen, inkar eden anlamına gelir. Ezel, sonsuz geçmiş demektir ve İslam'da Allah'ın bir sıfatıdır. Bayraktar ise, bayrak tutmaktan öte, önder, öncü demektir. Eyşan ise, hecelendiği gibidir, ey şan. Ezel'in gençliğindeki adı ise Ömer, adaletliliğin ve masumiyetin simgesidir.
Diğer isimler üzerinde yorumlamaların zorlama olacağını inanıyorum, belki bu yaptıklarım da zorlama, hatta fazla zorlama yorum.
3-DİZİDEKİ BAZI GARİP OLAYLAR VE OLGULAR
Dizideki en garip olgu, daha önce de dediğim gibi kumpaslar ve çevrilen dolaplar. Daha ilginci dizideki kişiler kumpas kurmaktan gurur duyması, bununla övünmesi, kumpasla mahvettikleri kişiler, bak ne güzel yaptım demesi.
Dizinin iki sezonunun birbirinden keskin çizgilerle ayrılması, ilk sezonun Ezel (Ömer)'in öyküsüne yönelikken, 2. sezonunun Ramiz Dayı odaklı olması, ilk sezonunun Monte Cristo Kontu'nun kopyası gibiyken, 2. sezonunun ciddi ciddi derin devleti konu alması
Dizinin iki sezonunun birbirinden keskin çizgilerle ayrılması, ilk sezonun Ezel (Ömer)'in öyküsüne yönelikken, 2. sezonunun Ramiz Dayı odaklı olması, ilk sezonunun Monte Cristo Kontu'nun kopyası gibiyken, 2. sezonunun ciddi ciddi derin devleti konu alması
Ramiz dayının sevdiklerine yeğen, sevmediklerine kardeş demesi, kardeşliği bir düşmanlık olgusu olarak tarifi de ilginç. Bir de o kadar kin ve düşmanlıktan sonra bile Kenan Birkan'ın Ramiz'e abi demesi, düşmanlık anında bile saygı göstermesi.
Ramiz'in Sait-i Nursi gibi gençken de, yaşlıyken de bıyıklı ve sakalsız oluşu, Kenan Birkan'ın gençken bıyıklıyken, yaşlandığında Atatürk gibi bıyıklarını kesmesi; Ramiz'in Nursi ve Fetullah gibi bol, cübbemsi şeyler giyerken, Kenan'ın Atatürk gibi üzerine tam oturan takım elbiseler giymesi ve Atatürk gibi saçlarını geriye taraması.
Kenan Birkan'ın devlet başkanı gibi tüm kamu kuruluşlarını isteğine göre yönetmesi, istediği gibi yönlendirmesi, o ve adamlarının (özellikle Temmuz'un) her yaptığının (Ezel intikamını alana kadar) her yaptığının yanına kar kalması. Bu özelliklerin özellikle 2. sezonda seyircilerin gözüne sokulması.
Kenan Birkan ve ülkenin zengin elitlerinin, kendi lüks dünyaları ve özel anlarını ara ara Eyşan'a sergilemesi sonra şairlerin şiirlerini, ressamların resimlerini yaptıkları özel mekanın gösterimi. İkinci sezon boyunca devlete ve orduya bir sürü kötü kavramın yüklenmesi
Çoğu ikinci sezonda ortaya çıkan tuhaf isimli ( ocak, sekiz, temmuz) kötü karakterlerin ordu kökenli olması, çocukluktan itibaren ordu tarafından yetiştirilmesi
Temmuz'un ölmeden az önce ortaya çıkan her şeyden ikişer tane edinme takıntısı
Ezel'in kendisine düşman kampta olduğu halde ikide bir yardım et Eyşan deyip, durması.
Kenan Birkan'ın devlet başkanı gibi tüm kamu kuruluşlarını isteğine göre yönetmesi, istediği gibi yönlendirmesi, o ve adamlarının (özellikle Temmuz'un) her yaptığının (Ezel intikamını alana kadar) her yaptığının yanına kar kalması. Bu özelliklerin özellikle 2. sezonda seyircilerin gözüne sokulması.
Kenan Birkan ve ülkenin zengin elitlerinin, kendi lüks dünyaları ve özel anlarını ara ara Eyşan'a sergilemesi sonra şairlerin şiirlerini, ressamların resimlerini yaptıkları özel mekanın gösterimi. İkinci sezon boyunca devlete ve orduya bir sürü kötü kavramın yüklenmesi
Çoğu ikinci sezonda ortaya çıkan tuhaf isimli ( ocak, sekiz, temmuz) kötü karakterlerin ordu kökenli olması, çocukluktan itibaren ordu tarafından yetiştirilmesi
Temmuz'un ölmeden az önce ortaya çıkan her şeyden ikişer tane edinme takıntısı
Ezel'in kendisine düşman kampta olduğu halde ikide bir yardım et Eyşan deyip, durması.
Aslen Ezel'in olan fakat Cengiz tarafından yetiştirilen oğlu Can'ın, kendini yetiştiren ve çok da ilgili olan Cengiz'i çabucak unutması, annesinin başka bir erkekle birlikte yaşamaya başlamasını çabucak kabullenmesi (bence dizinin an mantık dışı kısmı buydu).
Kenan'ın has adamı Kaya'nın önce yanlış anlama ile Kaya'dan kopması; sonra patronu ile barışmış iken Dayı'nın ölümünün ardından tüm gün depresyona girmiş rolü yapan Ezel tarafından zehirlenerek öldürülmesi (Bana Akp'den ayrılıp, parti kuranları getirdi, bir zamanlar Erdoğan ile kabgalı iken, şimdilerde ortak olan Bahçeli'de akla gelebilir.) Sonra da hep Ezel'in galip gelmesi.
Dayı'nın dizinin finalinden çok önce ölümü, Tuncel Kurtiz'in yaşlılığı ve hastalığı ile açıklanmıştı. Haluk Bilginer sağ olduğu halde, finalden çok önce öldü. Tucel Kurtiz ölmeden az önce de Muhteşem Yüzyıl gibi ciddi bir dizide, ciddi bir tarihsel karakteri canlandırdı. Kenan Birkan'ın kendi odasında, kendi silahı ile intihar etmiş gibi gösterilmesi de (hele de Ezel'in önce bunu açıkça Kenan Birkan'a söylemesi.)
Dizi son bir kaç bölümde Ezel-Cengiz mücadelesi boyutuna iniyor ve filmin sonunda Dayı ve Kenan'ın düzeninden, mal varlığından iz bile kalmıyor.
Ezel'in kendini öldü gibi gösterip, oğlunun yıllar sonra kendisini bulması ve Sızıntı dergisinin meşhur kapağına benzetilen kavuşma sahnesi de tartışmalı. Dayı, ölmeye bin sebebin olsa bile bunu yutma, yeni bir hayat kuracaksan bunu yut diyor. (Oysa final Kenan Birkan, Cengiz ve benzerlerinin öldürülmesi ve Ezel'in muhteşem zaferi ile bitebilirdi)
Gene Nihat Genç'in iddialarından yola çıkarak dizideki iki ilginç noktayı da hatırlayalım.
Ramiz, hapisten çıktıktan sonra, balık ekmek satıcısı ile sohbet ediyor. Satıcı dışarıda mıydın diye sorunca hayır içerideydim diyor (15 Temmuzda içeride olduğunu gördük)
Bir de Cengiz, Kenan'ın yanına geçtiğinde, ona kumarhanelerin yeniden açılacağını söylüyor. Otel kumarhaneleri açılmadı ama sokaklar ve internet kumarhanelerle doldu. Atlar artık haftada 2 gün değil, her gün koşuyor. Uganda, Paraguay gibi adını haritada bulamayacağınız ülkelerin icabında buz hokeyi gibi ne olduğunu bile bilmediğiniz karşılaşmaları için iddaa (iddia) oynayabiliyorsunuz ve bayide bilemeyeceğimiz çeşit oyun var.
Dayı'nın dizinin finalinden çok önce ölümü, Tuncel Kurtiz'in yaşlılığı ve hastalığı ile açıklanmıştı. Haluk Bilginer sağ olduğu halde, finalden çok önce öldü. Tucel Kurtiz ölmeden az önce de Muhteşem Yüzyıl gibi ciddi bir dizide, ciddi bir tarihsel karakteri canlandırdı. Kenan Birkan'ın kendi odasında, kendi silahı ile intihar etmiş gibi gösterilmesi de (hele de Ezel'in önce bunu açıkça Kenan Birkan'a söylemesi.)
Dizi son bir kaç bölümde Ezel-Cengiz mücadelesi boyutuna iniyor ve filmin sonunda Dayı ve Kenan'ın düzeninden, mal varlığından iz bile kalmıyor.
Ezel'in kendini öldü gibi gösterip, oğlunun yıllar sonra kendisini bulması ve Sızıntı dergisinin meşhur kapağına benzetilen kavuşma sahnesi de tartışmalı. Dayı, ölmeye bin sebebin olsa bile bunu yutma, yeni bir hayat kuracaksan bunu yut diyor. (Oysa final Kenan Birkan, Cengiz ve benzerlerinin öldürülmesi ve Ezel'in muhteşem zaferi ile bitebilirdi)
Gene Nihat Genç'in iddialarından yola çıkarak dizideki iki ilginç noktayı da hatırlayalım.
Ramiz, hapisten çıktıktan sonra, balık ekmek satıcısı ile sohbet ediyor. Satıcı dışarıda mıydın diye sorunca hayır içerideydim diyor (15 Temmuzda içeride olduğunu gördük)
Bir de Cengiz, Kenan'ın yanına geçtiğinde, ona kumarhanelerin yeniden açılacağını söylüyor. Otel kumarhaneleri açılmadı ama sokaklar ve internet kumarhanelerle doldu. Atlar artık haftada 2 gün değil, her gün koşuyor. Uganda, Paraguay gibi adını haritada bulamayacağınız ülkelerin icabında buz hokeyi gibi ne olduğunu bile bilmediğiniz karşılaşmaları için iddaa (iddia) oynayabiliyorsunuz ve bayide bilemeyeceğimiz çeşit oyun var.
SONUÇ YERİNE
Bu yazıyı yazma sebebim Temmuz'un ölüm sahnesi ve örgütün bu tür yönlendirmeleri çok kullanması. Bir de dizi yayımlandığı zaman, televizyonda biter bitmez youtube'da yayımlanıyordu. Bir şey bedavaysa, ürün sizsiniz sözü aklıma geldi.
Zorlama olup, olmadığını da yakında anlarız.