Erkeklere Bağımlı Kadınlar
Malumunuz ünlü spikerlerimizden biri kendisine youtube kanalı açtı ve kızlara tavsiyler veriyor, makyaj hileleri falan gösteriyor.
Son videosu olay oldu. Konu, ilk buluşmaya giderken çantada neler olmalı.
Diyor ki, cüzdana gerek yok ama siz ne olur ne olmaz alın. Ardından da doğal bir sosyal medya linçi başlıyor.
Bu da çok doğal, hanım efendi kendi kalesine gol atıyor.
Ben ne linç kervanına katılacağım ne de bu hanımı savunacağım. Olayın başka yönüne bakacağım.
Aslında bu sadece bu hanımın düşüncesi değil.
Hem zaten erkek egemen sandığımız, benim penisperest dediğim kültürün bir parçası, hem de kapitalizmin ve şu anki iktidarın bize dayattığı bir zorlama fikir.
Muhafazakâr erkeğin kadında aradığı namustan önce, erkeğe bağımlılıktır.
Daha doğrusu namus sandığı şey, kadının erkeğe bağımlı olmasıdır.
Kadın çalışmasın, çalışsa da lükse alışsın, bu yüzden kocasına bağlı olsun.
Ya da boşanmış kadın, doğal olarak kötü kadın, kolay av olsun, yeniden evlenmeye mecbur olsun, evlenme olmasa bile birilerinin dostu olsun ister.
Boşanmaya korkan kadın, erkeğin hayalidir.
Dilediğince zamparalık yapsın, üstelik bunu göstere göstere yapsın, övüne övüne anlatsın, ardından karısının yatağına dönsün.
Hatta onu dövsün, ona sövsün, tanıdıklar ya da şikâyetçi olmaya gittiği karakoldaki polisler, kocandır affet diye barıştırsın, geri göndersin ve hatta zamparalıktan paraları tüketsin, karısı ile kapıcılık falan yapsın, karısı hiç bir şey diyemesin, tam bir erkek cenneti, kadın cehennemi.
Bu tip kadınlar giderek azalıyor, artık çoğu boşanma davasını kadın açıyor.
Gene de erkeğe bağımlı kadınlar var. Bunlar iki tip.
İlki baştaki gibi hayatında erkek olmadan kendini rahat ya da güvende hissetmeyen kadınlar.
Bunlar eski gelenekteki gibi yetişen, zorba bir ailede büyüyüp, hayatta kurtuluşu bir erkekte arayan kadınlar.
Bunlar giderek azalmakta. İkinci tip, lükse ve erkeğe bağımlı kadın tipi, bu tip kadınların azaldığını söyleyemeyiz.
Zira bu tip kadınlık biraz da kapitalizm tarafından pohpohlanıyor.
İşin ilginci, makyaj malzemesi, hijyenik kadın bağı gibi ürünleri satan firmalar, bağımsız kadın tipini desteklemekte.
Hele Orkid ve Molpet reklamlarını izlerken, sanki feminist bir devrim yaklaşıyor diyorsunuz.
Oysa ev eşyası ve mücevherat reklamlarında kocacımlı, sevgilimli reklamlardan geçilmiyor.
Geçenlerde bir halı reklamı izledim, kapanan İmar bankasının Macit Beni Otomobillendir reklamını hatırladım.
Bunun da sebebi şu ki, erkekler, kadının kişisel bakımından anlamadığından, bu tip durumlarda en ucuzunu alıyor.
Oysa mücevherde alacaksa en pahalısını, iyisini alıyor.
Ev eşyaları ve mobilyalarda da, ev sahipleri çalışan karı-koca ise basit desenli, uzun süre dayananı tercih ediyor.
Ev eşyasının parası erkekten çıkıyorsa, en şatafatlısı seçiliyor.
Bu tip kadınlar, çoğunlukla ergenliklerinde erken gelişiyorlar, uzun boylu oluyorlar ve daha lisedeyken erkeklerin dikkatini çekiyorlar.
Erkek çocukları birazcık sohbet uğruna harçlıklarını boşaltmaya razı oluyorlar.
Derken arabası olanlar, pahalı hediye alanlar falan derken, kendi kendisini zahmetsiz lükse alıştırıyorlar.
Sonra bunlar sevgililerinden genelde dayak ve kötü muamele görüyorlar, pek de şikâyetçi olmuyorlar.
Dertleri, en lüks arabaya onlar binsin, en son model telefonları olsun, en pahalı lokanta ve barlardan konum, history falan atsın da ne olursa oldun.
Zorba ve sosyopat erkekler bu her iki tip kadını da biliyor. İlkini zorba ailelerden, ikincisini de lüks yerlerden buluyor.
Öte yandan azalsa da popüler kültürde halen erkeği sömürme kültürü kadınlara aşılanıyor.
Olay sadece reklamlarla sınırlı değil. Film ve televizyon dizisi sektörü büyük ölçü Sinderella konsepti ile işliyor.
Magazin dünyası ve sosyal medya, kocasının parası ile hava atan kadınlarla dolu.
Kadınlar, özellikle genç kızlar, erkekleri sömürmek ama esir olmamak, erkeği kendisine bağlamak ama erkeğe bağlanmamak istiyor.
Bütün erkeklerin bilip de, kadınların pek çoğunun halen anlamadığı şey şudur ki, bir insanın parasını harcarsanız, sizden maddi ya da manevi bir şeyler bekler.
Bu, biraz da harcadığınız paranın miktarına bağlıdır.
Şimdi bu satırları okuyan pek çok kadın, biz o şekil kadınlardan mıyız diye isyan edecekler.
Geçerli bir sebep olmadan bir erkeğin çokça parasını harcarsanız, sizi öyle görür.
Sonra da arkanızdan konuşur, gösterip de vermiyor diye. İnsanın bağımsızlığı biraz da parası ile olur.
Bağımsızlığı kazanmanın bir yolu da başkasının parasını ret edebilmektir.
Sadece para da değil, eşya, belli işleri becerebilmek falan da önemlidir. Kaldı ki erkekler de aptal değil.
Bunu okuyan hanımlara, dediklerimi dost acı söyler babında anlarsa sevinirim.
Sinan Kemal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder