Bu konuyu blogda daha önce yazmıştım ( https://onbinkitap.blogspot.com/2019/07/dinsizlik-turleri-1-marksizm-ve-zekat.html ).
Ben de o meşhur deyimdeki gibi birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde zekat konusu tekrar, en azından şu blogu okuyan üç beş kişiye hatırlatayım dedim.
Bu birlik ve beraberlik, hep fakirlere hatırlatılır. Malum, zengin evlerinden, hatta zengin semtlerden pek uğramadığı gibi, vergiler de lüks arabalar, eşyalar ve hatta elmas ve pırlantalardan uğramaz.
Böyle zor günlerde fedakarlık da pek zenginlere uğramaz. Kapanan iş yerleri işçilerini çıkarmak ya da zorunlu ücretsiz izne çıkarmakla meşgul. Hiç biri de az yiyelim de şu işçilere bu zor günlerde destek olalım demiyor.
Ülkemizde özel sektörde şirketler genelde nakit sıkışıklığında önce maaşları geciktirir. Maaşlara zam yapma, en son akla gelendir.
Din denen şey icat edildi edileli, önce fakirler arasında taban bulur. Sonra iktidara gelince de zengin dostu olur. Kuran'da bile Mekke dönemi ayetlerinde köle azat etmenin sevabı anlatılırken, Medine döneminde kölelerin nasıl yönetileceği anlatılır.
Hiç bir peygamber, hatta din adamı, kölelik kalksın, tüm insanlar eşit olsun dememiştir, bunu diyen filozoflar olmuştur.
Din adamlarının en az bahsettiği ibadet zekattır. Oysa zekat diğer dinlerde pek fazla örneği olmayan bir ibadet. İnsanlar da (en azından Türk insanı) hemen her konuda din adamlarına soru sorarken, zekat konusunda pek soru sormaz. Sorsa da din adamların cevabı genelde kısa olur.
Oysa aynı din adamları, tırnakları hangi sıra ile keseceğimiz, hangi akrabamıza, hangi tokalaşıp, hangisi ile uzaktan selamlanacağınızı bile saatlerce konuşabilirler. Lakin kazara zekat ile ilgili soru sorarsanız, cevabı hızlıca geçeler.
Zekatla ilgili bir hadis duymadığım gibi, zekatla ilgili evliya menkıbesi de duymadım.
Zekatla ilgili olarak dikkatimi çeken diğer bir nokta da, diğer ibadetlerin daha fazla yapılması için tavsiye edilirken, zekatta genelde azaltma için tavsiye edilir.
Mesela Ramazan orucu yetmez, üç ayların, Muharrem orucunun da tutulması tavsiye edilir. Namaz 5 yerine 7 vakit ve fazladan onlarca rekat kılınır.
Kuranda açıkça ihtiyaç fazlası denen cümle, gönülden kopana dönüşür. Sonra bu miktarın tabanının kırkta bir olması İslamın tüm mezhep ve tarikatlarında karara bağlanmıştır. Yani %2,5 yeterlidir ve daha ilginci din alimleri bunu küçülttükçe küçültür. Bu %2,5 hesaplanırken evin geçimi düşülür, işin ana sermayesi düşülür falan filan, yani daha da küçültülür.
Oysa din adamları, yazın kutuplara yakın 18-20 saatlik oruçları dindarlara reva görürler. Modern, motorlu taşıtlara bindiğimiz için bizi pek çok kere seferi saymazlar. En zor durumda bile vakit namazının ertelenmesini hoş görmezler. Kredi kartı ile kurban alınması, onlar için caizdir. Oysa borç ile kurban olmaz.
Suudiler, İran'lı hacılara kötü davranınca, pek çok İranlı, hacca gitmek için isteksizlik göstermiş; İranlı yazar Ali Şeriati'de Hac diye kitap yazmıştır. Kitabın yarısına kadar okudum ve sıkıldım çünkü, hacda yüksel, hacda diril falan deyip duruyordu, kitap boyunca.
Dirilmek demişken, ey Müslümanlar hep namazda, cihatta, hacda dirildiniz ama hiç zekatta dirilmediniz. Gerek İslam dünyası, gerek zor günler geçirdi, camilere koştu, hacca koştu, kurban pazarlarına koştu, cihat diye.
Oysa yiyorsa zekatta dirilsin Müslümanlar. Türkiye'nin hem nüfusu, hem de ekonomik büyüklüğü Japonya'dan daha az olduğu halde, Japonya'dan daha fazla dolar milyarderimiz ve milyonerimiz var. O paraları zekata harcayın hadi.
Ey siz din adamları! Hadi zenginleri zekata çağırım. Karantina uğruna çalışmayan elemanlarınıza ücretli izin versin iş verenler. Kiracılarından kira almasınlar, servetlerini fakirlere dağıtsınlar.
Gerçek şu ki ne din adamları zenginleri cömertçe zekata çağırabilir; ne de Müslüman zenginler zekatta cömert olabilir.
Son olarak, Müslüman noel kutlamaz, çünkü Noel Baba (Sn Nicola ya da Klaus) tüm serveti fakirlere dağıtmıştı. Müslüman servetinşn kırkta birini bile bağışlamaz. Müslüman zekatı bile unuttu.
Zekatla ilgili bir hadis duymadığım gibi, zekatla ilgili evliya menkıbesi de duymadım.
Zekatla ilgili olarak dikkatimi çeken diğer bir nokta da, diğer ibadetlerin daha fazla yapılması için tavsiye edilirken, zekatta genelde azaltma için tavsiye edilir.
Mesela Ramazan orucu yetmez, üç ayların, Muharrem orucunun da tutulması tavsiye edilir. Namaz 5 yerine 7 vakit ve fazladan onlarca rekat kılınır.
Kuranda açıkça ihtiyaç fazlası denen cümle, gönülden kopana dönüşür. Sonra bu miktarın tabanının kırkta bir olması İslamın tüm mezhep ve tarikatlarında karara bağlanmıştır. Yani %2,5 yeterlidir ve daha ilginci din alimleri bunu küçülttükçe küçültür. Bu %2,5 hesaplanırken evin geçimi düşülür, işin ana sermayesi düşülür falan filan, yani daha da küçültülür.
Oysa din adamları, yazın kutuplara yakın 18-20 saatlik oruçları dindarlara reva görürler. Modern, motorlu taşıtlara bindiğimiz için bizi pek çok kere seferi saymazlar. En zor durumda bile vakit namazının ertelenmesini hoş görmezler. Kredi kartı ile kurban alınması, onlar için caizdir. Oysa borç ile kurban olmaz.
Suudiler, İran'lı hacılara kötü davranınca, pek çok İranlı, hacca gitmek için isteksizlik göstermiş; İranlı yazar Ali Şeriati'de Hac diye kitap yazmıştır. Kitabın yarısına kadar okudum ve sıkıldım çünkü, hacda yüksel, hacda diril falan deyip duruyordu, kitap boyunca.
Dirilmek demişken, ey Müslümanlar hep namazda, cihatta, hacda dirildiniz ama hiç zekatta dirilmediniz. Gerek İslam dünyası, gerek zor günler geçirdi, camilere koştu, hacca koştu, kurban pazarlarına koştu, cihat diye.
Oysa yiyorsa zekatta dirilsin Müslümanlar. Türkiye'nin hem nüfusu, hem de ekonomik büyüklüğü Japonya'dan daha az olduğu halde, Japonya'dan daha fazla dolar milyarderimiz ve milyonerimiz var. O paraları zekata harcayın hadi.
Ey siz din adamları! Hadi zenginleri zekata çağırım. Karantina uğruna çalışmayan elemanlarınıza ücretli izin versin iş verenler. Kiracılarından kira almasınlar, servetlerini fakirlere dağıtsınlar.
Gerçek şu ki ne din adamları zenginleri cömertçe zekata çağırabilir; ne de Müslüman zenginler zekatta cömert olabilir.
Son olarak, Müslüman noel kutlamaz, çünkü Noel Baba (Sn Nicola ya da Klaus) tüm serveti fakirlere dağıtmıştı. Müslüman servetinşn kırkta birini bile bağışlamaz. Müslüman zekatı bile unuttu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder