12 Nisan 2021 Pazartesi

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİ SORUNUMUZ

 


Bu ücretli öğretmenlik konusunu bir daha yazmak istedim. Çünkü ücretli öğretmenlikte ısrar, ülkemizdeki zaten düşük olan eğitim kalitesini daha da düşürmekte. Üstelik bu uygulama zannettiğiniz gibi ıssız dağ köyleri ve sapa ilçelerle sınırlı bir uygulama değil. İl merkezi ya da büyük şehirler bir yana, proje, kaliteli hatta tarihi denilen okullarda bile sık görülen bir uygulama.

Milli eğitimin bu uygulamanın yaygınlığına göz yumması ve hatta bence teşvik etmesinin birinci sebebi, ucuz emek politikasıdır. Hatta bundan bahsetmiştim. (https://habergalerisi.com/2020/12/11/ucuz-ogretmenin-ya-da-iscinin-yahnisi/ )Bu şekilde sadece ders ücreti alan öğretmen, kadrolu bir öğretmenden çok daha ucuza çalışmakta. Bu ucuz öğretmen de, kalitesiz iş yapmakta.

Oysa o yazıda anlatmadığım başka bir olgu da, ücretli öğretmenliğin,  yerel siyasetçilerin elinde bir silah olması, pek çok işsizin bir şekilde geçim kaynağı olması ve bu ücretli öğretmenliklerin, il-içe milli eğitim bakanlıkları tarafından ulufe dağıtılır gibi dağıtılır. Bazı yerlerde ücretli öğretmenliğe birilerini bulmak zorken, bazı yerlerde yıllardır aynı okulda ücretli öğretmenlikle geçinenler vardır.

En fazla ücretli öğretmen çalıştırılan dersler, okul öncesi (anaokulu), İngilizce, Almanca ve bilgisayar dersleridir. Öğretmen olarak atama yapmaya bin türlü belge, pedagojik formasyon,  yüksek lisans falan isteyen milli eğitim; bir sürü lisans, ön lisans mezununu bu şekilde çalıştırmakta. Pek çoğu eğitim yada fen edebiyat mezunu olmak bir yana, tavukçuluk,  arıcılık, işletme, iktisat gibi alakasız bölümlerden mezunlar. Önemli bir kısmı da, bazı önemli memurların ev hanımlığı yapan eşleri,  iş arayan çocukları falan.

Ücretli öğretmen isteyenlerin sayısı, işsiz üniversite mezunları ile orantılı. Mesela polis alımlarında bir anda ortalıkta ücretli öğretmen kalmıyor. İki yıl kadar önce de, Almanya, Türk beyaz yakalılara kapılarını açınca, ücretli Almanca öğretmenleri gidince, Almanca öğretmeni kıtlığı olmuştu.

Ücretli öğretmenlik, hem aynı kurumda aynı işi yapanlar arasında bir sınıf farkı yaratıyor, hem de ücretlendirme ve sigortalama şekli çok ahlaksızca. Bir kere girdikleri ders saatine göre ücret alıyorlar.  Bu, bir imamın kıldırdığı namaz rekatına göre maaş alması gibi bir şey. Hatta daha saçma. Sırf aldığı ders artsın diye ilgili-ilgisiz bir sürü ders, ücretli öğretmene yükleniyor.

Ülke olarak eğitimi düzeltmemiz acil iş oldu. İlk yapmamız gereken de öğretmenlik mesleğine layık olduğu onuru vermek, bunun için de yapılması gereken, ücretli öğretmenliği kaldırmak ve öğretmenlikte tek ve asil modeli yaygınlaştırmaktır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder