13 Ekim 2021 Çarşamba

CÜNEYT ARKIN KİMDİR?

 


Malum ülkemizde kel ölüyor, sırma saçlı oluyor, kör ölüyor badem gözlü oluyor. Ölenlerin ardından, hele de sıcağı sıcağına konuşmayı pek sevmiyorum. Cüneyt Arkın'ın da gözleri toprağa bakmaya başladı. Bu yüzden de onun hakkında tüm diyeceklerimi demek istiyorum. 

En başta kendisi halen Maraş katliamındaki rolü ile ilgili bir açıklama yapmamıştır ve tüm medya, katliamları sıra ile unutturma derdinde. (Cüneyt ve Maraş katliamındaki rolü ile ilgili yazım: https://onbinkitap.blogspot.com/2020/10/cuneyt-arkinin-veremedigi-hesap.html ) 1934 Trakya progromu dahil pek çok olay, toplumsal hafızadan silindi. Bu kendi başına bir yazı konusu.

Konu Cüneyt arkın olduğunda,  Güneş ne zaman doğacak filmi,  onun suçlarından sadece biri sayılır. Zira kendisi,  sadece Güneş Ne Zaman Doğacak ile değil, o çok öğündüğü tarih filmleri dahil, diğer filmlerinin çoğunda da faşizmi körüklemiştir. Genel anlamda hem tarihsel, hem mantıksal, hem de devamlılık açısından bolca hata barındıran filmlerdir. Seksenler ve doksanlar gençliğinin, uçak geçti,  otobüs geçti diye dalga geçtiği filmlerdir. Çoğunlukla özünde kötü oyunculuk akan filmlerdir. Bazı sahneler vardır, çok iyi oynar, adeta oyunculuk akar ama filmlerinin çoğunda, genelde berbat bir oyunculuk sergiler.  1990 yılı yapımı iki başlı dev filmine kadar kendi sesi ile oynamamıştır. Seslendirmelerini çoğunlukla Toron Karacaoğlu yapmıştır.

Bu filmlerle ilgili olarak en çok övündüğü dublör kullanmama sebebi ise, dublör ücretini de kendi cebine indirme çabasından gelmiştir. ,

Bu çok öğündüğü tarihi filmler, faşizmin gerçek yüzünü o kadar net yansıtır ki, erkek egemen bakışı bile aynıdır. Bizanslı (ya da diğer Türk-Gayrı Müslüm kadınlar), en basit tabirle hafif kadınlardır. Bizans erkekleri onları (gene en hafif tabirle) onları doyurmaz. Bu yüzden Cüneyt ve Türk erkeklerine aşık olurlar. Filmlerin tarihsel gerçeklikten uzak olması bir yana,  o zaten kesindir,  bir de ısrarla halen Bizans dediğimiz Doğu Roma başta olmak üzere, düşman ülkelerin çok küçümsenmesi ve aşağılanmasıdır.

Diğer yandan kendisinin filmografisi son derece çeşitlidir. Seks filmleri furyasından bile geri kalmamış, o zamanlar seks komedisi amacı ile yapılan, bu günlerde ise ne seks, ne de komedi olarak izlenmeyecek bu furyadan da geri kalmamıştır.

Filmlerde genelde sadece parasına bakmış, Recep İvedik'ten bile kalitesiz filmlerde oynamış, bazı filmleri ise sola, hatta komünizme göz kırpmıştır. Bu filmlerin bir kısmı 1979-80'de (12 Eylül 1980'e kadar) bazı aşırı sol sayılacak filmlerde de oynamıştır. Bunlardan en göze çarpanı, 1979 yapımı Vatandaş Rıza filmdir ki amacı Cüneyt Arkın'ın, 1978 Aralık ayındaki Maraş katliamındaki rolünü gizlemektir.

En kötü senaryolu filmleri ise, gene özü hamasi milliyetçilik içeren, çoğu 12 Eylül sonrasında Aytekin Akkaya ile ikili oldukları filmlerdir. Absürtlüğü ile dünya sinema tarihine geçmiş Dünyayı Kurtaran Adam filmi de bunlardan birisidir.

Seksenler ortalarında Türk sineması gerçek bir çöküşe geçtiğinde, ucuz Alman pornoları yüzünden seks filmleri bile yerli sinemayı kurtaramaz olunca, Türkiye gazetesi ve TGRT başta olmak üzere, İhlas grubu yayınlarında rol aldı, reklam filmlerinde oynadı.

Bütün bu çöp filmlerinin sonrasında iyice yaşlanınca da son bir kaç on yıldır falan, şu anki iktidara muhalif oldu. Bu muhalif olması da, artık film yapacak durumda olmaması ve ailesine faşizan geçmişini miras bırakmak istememesidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder