11 Ağustos 2024 Pazar

MALCOM X-MİCHİGİAN STATE ÜNİVERSİTESİ KONUŞMASI

 


Malik El-Şahbaz, nam-ı diğer Malcolm X, 23 Ocak 1963 tarihinde Michigan State Üniversitesi’nde verdiği bir konferansta “ev zencisi”ni şöyle anlatıyor:


“İki tür zenci var; eski tip ve yeni tip. Çoğunuz eski tipi bilirsiniz. Kölelik döneminde onun hakkında bir şeyler okuduğunuzda ona ‘Tom Amca’ deniyordu. O ev zencisiydi. Diğeri ise Tarla Zencisi. Ev zencisi genellikle efendisine yakın yaşardı. Onun gibi giyinirdi. Efendisinin ikinci el kıyafetlerini giyerdi. Efendisinin masaya bıraktığı yemeği yerdi. Ve efendisinin evinde yaşardı -muhtemelen bodrumda ya da çatı katında- ama yine de efendisinin evinde yaşıyordu. Bu yüzden ne zaman o ev zencisi kendini tanımlasa, efendisinin kendisini tanımladığı anlamda o da kendini özdeşleştirirdi. Efendisi, “Yemeğimiz iyi” dediğinde, ev zencisi “Evet, bol bol yemeğimiz var” derdi. “Biz” derdi, biz; bir sürü iyi yemeğimiz var Efendim!…

Ama sonra tarlada başka bir zenci vardı. Ev zencileri azınlıktaydı. Kitleler – tarla zencileri kitlelerdi. Onlar çoğunluktaydı. Efendi hastalandığında ölmesi için dua ettiler. Ve hatta yangın çıksa, bir rüzgar gelsin her yeri yaksın diye dua ederlerdi. Eğer birisi eve gelip evdeki zenciye, “hadi başkaldıralım, bizi ezmelerine müsaade etmeyelim”, dese Ev Zencisi, “Nereye gidelim? Patron olmadan ne yapabiliriz? Nerede yaşarız? Ne yeriz, ne içeriz?” diyerek buna şiddetle karşı çıkardı. Ama tarlaya gidip bir Tarla Zencisi’ne “Hadi gidelim” derseniz, nerede ve nasıl diye bile sormadan “hadi gidelim” derdi…”
Artık yirminci yüzyıl tipi bir ev zenciniz var. Sadece o modern bir köle. Efendisi ile aynı dili konuşuyor. Misal sahibi, “ordumuz” dediğinizde, “ordumuz” diyor. Onu savunacak kimsesi yok ama ne zaman “biz” dersen o “biz” diyor. “Başkanımız”, “hükümetimiz”, “Senatomuz”, “kongre üyelerimiz”, “bizim bu ve bizim bu.” Ve o “bizim” koltuğuna bile hiçbir zaman oturmayacağını da çok iyi biliyor. O hayatı yaşayamacağını, o evlerde oturamayacağını, o lüksü tadamayacağını! Üstelik bir kabahat işlediğinde sahibi ona merhamet de göstermiyor “Başınız belada” dediğinde utanç verici bir suçluluk ile özür dileyip, “Evet efendim, başımız belada” diyor. Efendisine toz kondurmayan köle, efendisinin kendisine sıvadığı çamuru memnuniyetle kabul ediyor!”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder