10 Ocak 2025 Cuma

ROMANTİK FAŞİZMİN SEFALETİ 4-PAYİDARLIK YANILGISI (İLYAS SALMAN FİLMLERİYLE)


İlyas Salman, Kemal Sunal kadar önemli bir komedyen ve aktör. Buna rağmen ölümü, Kemal Sunal etkisi yaratmayacak. Bunun ilk sebebi, Salman'ın açık bir aktivist olması, Sunal'ınsa açık siyasi görüşmekten hep çekinmesi; ikincisi ise Sunal'ın oynadığı karakterlerin genelde saf iyi olması (karikatürize kötüyü anlattığı Zübük harici, benim bildiğim), Salman'ın oynadığı karakterin saflığının içinde genelde kurnazlık ve sinsilikte bulunmasıdır. Genelde Türk halkı da Salman'ın canlandırdığına benzer kişilikte insanlar olmasıdır. Özellikle 1980 yapımı Banker Bilo filmi, bunun en iyi örneğidir. Aslında Türk halkı, büyük ölçüde Salman'ın  çoğu filmindeki saf görünen kurnaz, kurnaz görünen saf tiplere benzer.

(Parantez olarak not etmezsem olmaz. Kemal Sunal, uzun süre mafya lideri Dündar Kılıç'ın gizli patronluğu-koruması altında film yaptı ve bu süre içinde, Zübük hariç, tamamen  masum kahramanları oynadı. Dündar Kılıç'ın kucağına da, Çiçek Filmle yaptığı ağır sözleşmeden kurtulmak için düşmüştü. Ünlü bir sinema-tiyatro uyumcusu  olduğu halde, o kadar düşük maaş alıyordu ki, bodrum kattaa ve sobalı bir evde yaşıyordu. Yani bir mafyadan, öteki mafyaya geçmişti. Bu yüzden filmleri haricinde apolitik kaldı. İlyas Salman ise, Yeşilçam piyasasında iş kovaladı. Açıkça siyasi tavır aldı ve halen de alıyor. Bu yüzden de uzun aralar işsiz kaldı, hatta bir ara babası Yeşilkart aldı)

Banker Bilo  filminde Maho (Şener Şen) tarafından sürekli kandırılır. Her seferinde ikna edilir. En sonunda Maho, Bilo'nun nişanlısını da elinden alıp, ikna eder ve bu seferde tüm servetini emanet eder. Sonra filmin sürpriz sonu; Bilo,  Maho'nun tüm servetini zimmetine geçirir, karısını da elinden alır. Filmi izleyenlerin de yüreğinin yağı erir. Oysa filmi bilinçli bir şekilde, baştan izlersek, Bilo, en baştan beri bu anı beklemiştir. En başından beri Maho'ya itaatinin, her seferinde ikna edilmesinin amacı, Maho'nun bu boş anını yakalamaktır. Bu açıdan baktığımızda, 2002'e kadar onlarca ekonomik kriz, siyasi karışıklığa rağmen ANAP ve DYP'ye oy veren seçmenleri; türbanlılar okumaya Suudi Arabistan'a gitsin dediği güne kadar Süleyman Demirel'e baba diyen kitleleri anlayabilirsiniz. Olguyu sadece Banker Bilo filmi ile sınırlandırmayalım. Çiçek Abbas filminde Abbas'ın patronu Şakir'e hayranlığı ve bağlılığı mesela. Şakir'in nişanlısına platonik aşıktır ve bunu çok belli etmektedir. Şakir'in zamparalıklarını saklamaktadır. Şakir'in son zamparalığını saklayamaz ve bu ayrılığı fırsat bilip,  kendisi kıza talip olur ve borçla da olsa bir dolmuş alır, daha doğrusu dolmuşun taksitine girer.  Dolmuş sahibi olur olmaz, Şakir'le ilk karşılaşma sahneleri çok dramatiktir. Birebir Şakir gibi giyinmekten öte, tavırları da Şakir'i taklit eder. Nefretinin içinde bir hayranlık vardır.  Kemal Sunal ile iki ortak filminden biri olan Kibar Feyzo filminde, Kemal Sunal, klasik Kemal Sunal; İlyas Salman'da klasik İlyas Salman rolündedir. Gülo için, Feyzo ile rekabeti kaybedince, ağanın yanaşması olur ve Feyzo'ya gaddarlık eder. Kemal Sunal, klasik Kemal Sunal olarak sınıf savaşına girerek, kahramanlaşır. 

Türk halkı ise genelde İlyas Salman'ın çoğu filminde oynadığı  karakterler gibi saf görünse de her şeyin yada bir şeylerin farkındadır ve sistemden bir şeyler ummaktadır. Talihli Amele filmi, komedi filmi olarak başlar, trajedi olarak biter. Filmdeki İlyas Salman, sadece reklam yüzü olduğu için , işçisi olarak çalıştığı lüks siteden bir eve sahibi olacağına inanır. Tıplı seçimlere yakın patrol, doğal gaz ve bilumum maden yada Lozan'ın gizli maddelerine inananlar gibi. Salman'ın çoğu filmindeki karakter, benim Timur Selçuk'un, Nereye Payidar şarkısından esinlenerek Payidarlık Yanılgısı dediğim durum içindedir. Film bence bir şaheserdir, hele de final sahnesi.  John Steinbeck'in dediği gibi, bazı ülkelerde Sosyalizm imkansızdır çünkü insanlar kendilerini fakir değil, sırasını bekleyen zengin olarak görür.

Bu payidarlık yanılgısının zirvesi  1992 yapımı Sarı Mercedes filmindeki Bayram karakteridir. Filmin en başında sevimsizleşir. Solmaz adında kadın karakterle, eşyalarını arabamla taşıyacağım diye cinsel ilişkiye girer ve kadını orada bırakır. Almanya'dan Türkiye'ye ve gelişi boyunca, yer yer geri dönüşlerle karakterin çocukluğuna da giderek, nasıl kötüleştiğini de gösterir. Araba da yol boyunca ufalanıp, köye metreler kala yok olur.

Faşizm, kitleleri payidar olma vaadiyle kandırır. Bu payidarlık vaadi, bir kısmı da yerine getirildiğinden, sadece faşist değil, tüm diktatörler Şener Şen gibi,  taraftarlarına sevimli görünürken, taraftarları da İlyas Salan gibi sevimsizleşir. Faşizme gönül veren kitleler, sistemden bir şeyler koparma ve sınıf atlama çabası içindedirler. Ancak payidar olamadıklarını anladıklarında liderlerinden koparlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder