Geçenlerde internette şöyle bir söze rastladım: Tecrübe, hatırladıkça içinizi burkan anılardır. Bu söz aslında, çocukken (ya da ergenken) söylediğimiz, tecrübe yenilen kazıkların bileşkesidir sözünün kibarlaşmış hali. Aslında çok tecrübeli olmanın yolu, çok hata yapmaktan geçiyor.
Sorun çoğu kez hatalarımızdan hangi sonuçları çıkaracağımızdır. Özellikle ilk başlarda hatayı herkes yapar. Daha sonra olacaklar için yapmamız ve yapmamamız, en fazla da yapmamız gerekenler için tecrübelerimize başvururuz. İnsanın yaşama güdüleri kendisini korumaya yönelik olduğundan, ilk önce yapmamız gereken şeyleri öğreniriz. Bu yüzden zamanla bir şeyler yapma arzumuzu da yitirebiliriz. Bu bir şey yapmama arzumuz, özellikle başka insanlarla ilişkilerimizde başımıza gelir. Çünkü insan çok daha bilinmez, çok da tahmin edilmezdir. Bir insana ya da insan topluluğu ile ilgili olarak bu duyguyu sık yaşarız.
Öğretmenliğe yeni başlarken öğrencilere, subay ya da öğretmenliğe başlarken askerlere, vergi memurluğuna başlarken muhasebecilere ve vergi mükelleflerine karşı daha hoşgörülüsünüzdür. Sonra bir sürü acı tecrübe yaşarsınız. O çok çalışkan öğrencilerin, iyi askerlerin, dürüst mükelleflerinin ne haltlar karıştırdığını öğrenir, hayal kırıklıklarına uğrarsınız. Lakin sonuçta bu sizin işinizdir ve mecburen yapacaksınızdır.
Bir de yapmaya heveslenip, hatta heveslendirilip, hayal kırıklığına uğradıklarınız vardır. Bir şeyler yapmaya heveslenir, hatta heveslendiriliriz. Sonra hayal kırıklığı yaşar, yeni projelere karşı hevesimiz giderek azalır. Sonuçta sadece ücretinizi hak edecek kadar kazanmayı düşünürsünüz. İşinizde girişimler yapmanın ödülü yoktur çünkü, varsa da o ödülü başkaları alacaktır. Sizi sadece ortalığı kalabalık etmek, bakın ne çok başvuru var demek için çağırmışlardır.
Mesela ben uzun süredir edebiyat yarışmalarına eser göndermeyi bıraktım. Çünkü yarışmaya girecek eseri ya da eserleri her yarışma için, jüri üyesi sayısında çoğaltmam ve dosyalamam gerekiyordu. Her seferinde bu benim için ciddi masraf olmaya başlamıştı. Sonra böylesi bir yarışmalardan birinden, eserimi, kargo ücretini ben ödemem şartı ile, geri istedim. Sonuçta geri aldım ve gördüm ki, yazdıklarım paketinden bile çıkmamış. Sonrasında böyle yerlere bir şeyler göndermeyi bıraktım.
Benzer süreçleri memurluğumda da yaşadım. Sürekli engellene engellene ve suçlana suçlana, hiç bir şey yapmamayı öğrendim. Madem ben bu kadar beceriksizim, siz de benden iş beklemeyin dedim kendi kendime. Çünkü ben de size güvenmiyorum.
Tecrübenin laneti güvensizliktir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder