2 Aralık 2023 Cumartesi

POPÜLİST SİYASETİN DEVLET MEMURLARINA ZORBALIĞI (SAĞLIKÇILAR VE ÖĞRETMENLER BAŞTA OLMAK ÜZERE)

 


Her zaman devlet hastanesine gidemiyorum arada mecburen özel hastanelere de gidiyorum. Özel hastanelerdeki doktor ve diğer sağlık görevlileri, sanki daha kaba. Uzun zamandır basında görülen çoğu çlümlü sağlık sıkandalı da özel hastanelerde oluyor. Oysa özel hastanelerde çok az kavga ve saldırı oluyor, mesela ben hiç duymadım. Bnenim çocuğum yok. Pek çok arkadaşımın çocuğu ve yeğenlerimden biri özel okullarda okuyor. Özel okullarda not şişirme olayı var ama öyle yat, mezun ol durumu pek yok. Aileler, başarıya göre okul seçiyor. Bu yüzden de sürekli deneme sınavları ve proje yaptırıyor. Oysa özel okullardan da saldırı ve kavga haberi gelmiyor.

Dikkat ettiniz mi, bu nefret hep kamu çalışanlarına yönelik. Sadece fizilsel değil, Ekşisözlük gibi sosyal medya kanallarından da yayılıyor. Ekşicilerin laflarına baksanız hepsi yılda en az iki kere yurt dışına çıkan, yüksek maaşlı beyaz yakalılar. Böyle kişiler her gün on saat nasıl internete bağlı kalıp, yirmi sayfadan daha uzun yazı yazabilir, dikkat edilmesi gereken bu. Bu sitenin kitlesinin kalitesi giderek düşüyor. Bir de bu sitede memurlara özellikle öğretmenlere ve doktorlara karşı nefret söylemi artıyor.

Bu nefret söyleminin asıl kaynağı Ekşisözlül faşan değil ama o da nefreti arttıran bir söylem. Asıl kaynak ise, iktidar oldu diye devlet memurlarını ve devleti kendi malı zanneden popülist iktidar anlayışı. Bu anlayış, iktidar partisi, üyesi yada yandaşı olunca, kendisini devletin sahibi sanıyor. Sadece iktidar yandaşları ile sınırlı değil bu konu. Siyasette, hele ki iktidar yanlısı siyasette kariyer yapan yada yapar gibi olanlar, nüfus ticaretine başlıyor. Ben şu mevkideyim, işinizi halletmeye yardımcı olurum diyor. İnsanlar, bu yakınlarına güvenip, devlet memurlarına zorbalık ediyor. 

Bu zorbalıktan en çok etkilene kesim sağlık ve eğitim personeli. Diğerleri de etkileniyor ama bu iki isim, doğrudan etkilenen isimler. Bunlar halkın doğrudan hizmet beklediği alanlar ama hizmetten çok ayrıcalık beklediği alanlar. Hastanede sıra belkemesin, her şikayetine tahlil yapılsın, okukda çocuğu en öne otursun, yanına sorunlu çocuk oturmasın, bol not alsın vesaire. 

Diğer memurlar da bundan etkileniyor. Mesela nüfus işlemlerinde veya diğer büro işlerinde sıra  beklemesin, trafik yada vergi cezaları görmezden gelinsin de ister. Bütün bu ayrıcalıkları kendisine hak olarak ister. İstediğini alamayınca sinirlenir ve  şiddet uygular.

Bu şiddet sadece orada ve o an olan sözel (tehdit, küfür vs), fiziksel şiddet değildir. Bu ayrıcalıklara ulaşamayanlar, sosyal medyada, Ekşi sözlükte falan o mesleği ve devlet memurlarını yerer, kara çalar. Çünkü sosyal devletin olmadığı toplumlar, kabile toplumlarıdır. Devlet demek, iktidardaki kabiledir ve iktidardaki kabile, devlet çalışanlarını kendisine köle olarak görür. İktidarda olmayan da, iktidar olamamanın acısını yaşar.

Son bir soru:  Bazı doktorlar dayağı hak ediyorlar diyenler, neden bazı askerler-polisler yada esnaf, dayağı hak ediyor falan demiyor?

1 yorum:

  1. Bakış açısı doğru kabile reisi anlayışı ile kurum yönetilir ise bunlar olur

    YanıtlaSil