19 Kasım 2024 Salı

FÖCÖ İCADI CİMER VE ÖZEL SEKTÖRE GÜDÜLME



https://onbinkitap.blogspot.com/2023/12/populist-siyasetin-devlet-memurlarina.html

Sıradan insalar FÖCÖ (Google ve sosyal medya sansürü yüzünden böyle diyorum) ve diğer tarikatların kumpas operasyonlarını küçümsediğini görüyorum. Herkes sadece kutlu doğum haftasını kutladığımız şeyhin tarikatını ve onun da Harbiyelilere, subaylara, üst düzey bürokratlara kumpaslarını biliyor. Tarikatların kumpas işleri o kadarla sınırlı değildir. Onlar sadece Harbiyelilere, generallere değil, uzman çavuşlara yada astsubaylık okulu öğrencilerine de kumpas kurarlar. Bunu tüm tarikat-cemaat denen örgütler yapar. 

Onlar bir yere ve kuruma ilk önce kalabalık bir grup olarak sızıp, bol bol dedikodu yaparlar. Kumpasaların en büyük silahı dediokodudur. Dedikocuşarını yaymak için sizi evlerine yada dergahlarına çağırırlar. Kuran yada şeyhlerinin risalelerini okumayı bahane eder, en acımasız dedikodularını sıkıştırırlar. Eğer dedikodusunu yaptıkları kişi devlet memuruysa ve soruşturma açılmışsa, gelen müfettiş, o kişi hakkında neler duyulduğunu, neler konuşulduğunu sorar. Eğer bir soruşturmada, müfettiş dedikodu soruyorsa, kumpas için görevlendirilmiştir. Kumpas davalarının gizli tanıkları da, gördüklerini değil, duyduklarını anlatır. Dedikoduculara bunu nereden duyduklarını sorduklarında, herkesten duyduk derler. Tarikatçı, sağcı, muhafazakarlar için dedikodu o kadar ciddi bir saldırıdır ki ben buna ''DEDİKODU CİHADI'' diyorum.

https://onbinkitap.blogspot.com/2023/02/dedikodu-cihadi.html

Bu kumpasın medya ve sosyal medya ayağı da vardır. Sosyal medya, dedikodu  yaymanın en iyi yoludur. Eskiden meşhur Zaman gazetesi, ad vermeden memurlar hakkında dedikodu yaparlardı. Genellikle müdür olan şahsın, adından başka, bazen adı da, tarif edilerek verilirdi. (Suna demeyip de, yeşil başlı ördek demek gibi.) İnternet çıkınca, gazete bu işleriazaltarak bıraktı. İnternette, şimdiki neslin bilmediği MIRC ve Microsoft sohbet kanallarında etkin oldu. Bu tarikat, teknolojiyi çok yakından takip ederdi. Zaman gazetesi,  Türkiye'de internet sitesini kuran ilk basın kuruluşuydu. MIRC sohbet odalarında da hocayı pek sevmem AMA diye başlayan cümleler ile sizi tavlamaya çalışırlardı. Hocası aleyhine bir şey dediğinizde de sizi odadan atarlardı. Örgütün sosyal medyayla ilgisi, o zamanlar vardı. MSN, ICQ ve sonrasındaki tüm teknolojileri takip ettiler.

Örgütün trolleri, karşı taraftanmış gibi görünme ve ortalığı karıştırma konusunda da uzmandırlar. Bu trolerin, özellikle eskilerini ortaya çıkaran şey;  Ama, Fakat, Lakin gibi (en çok da ama) kelimelerdir.  Ama ve benzeri kelimelerin sık kullanılması, her zaman iki yüzlülüğe işaret eder.

Sadece bu örgüt değil, diğer tarikatlar da, aynı taktiklerle haysiyet cellatlığına alışmışlardır. Dedikodu ile haysiyet celatlığı çok eskidir. 2. Viyana kuşatmasında, Tatar hanı Murat Giray aleyhine Osmanlı kroniklerinde yazılanların pek çoğu düşman kroniklerinde yazmaz. Avusturya-Alman İmparatorluğu kayıtları, Murat Giray hanı daha insaflı değerlendirir. Piri Reis'te, Muscat kalesi kuşatmasını rüşvet karşılığında kaldırılıdığı iddiasıyla idam ettirilmiştir. Kalenin Portekizli kumandanının anılarına göre kuşatmanın kaldırılma nedeni,  paşanın beklediği barut ve gülle desteğini getiren geminin, Babul Mettep boğazından geçerken batırılması yüzünden kuşatmayı kaldırmıştır. Liyakatın göz ardı edildiği, hukukun işlemediği toplumlarda, milletlerde, dedikodu kazanı sürekli kaynar. Amaç kişiyi gözden düşürmektir. Dedikodular, ispatı olmasa da, egemenin sadakat duygusunu zayıflatır ve gözden düşmesini sağlar. Devlet içinde cemaat denen açık ve derin devlet denen gizli gruplar, kendilerine engel olarak gördükleri kişileri, dedikodu ile harcarlar tarihin başından beri. Tek adamlar da sürekli tahttan indirilme korkusu ile yaşadıklarından, başarılı insanların ihanetinden çok fazla şüphelenirler. Dedikodulara inanmaya meyillidirler.

İşte bu örgüt, iktidarla arasının olduğu son günlerde, memurlara rahatça kumpas yapacak kurumları, diğer örgütlere miras bıraktı; BİMER ve CİMER. Başbakanlık  ortadan kaldırılınca CİMER tek kaldı. CİMER  ilginç bir yapı, sadece bir internet sitesi, temek görevi, şikayet dinleme merkezi. Şikayetler de, ilgili makamların keyfine göre işleme alınıyor. Site en fazla memurları şikayet için kullanılıyor. Şikayetlerin işleme alınması ise, amirlerin yada görevlilerin keyfine kalmış durumda. Mesela şu günlerde (kasın 2024) çok konuşulan Yenidoğan çetesi ile ilgili CİMER'e ilk şikayetler neredeyse 8-10 yıllık. Bunun sebebi çetenin özel hastanelerde çalışmasıdır, yoksa devlet memuru doktorların başında anında müfettiş çıkıyor. Sonuçta ceza yemeseniz bile hem teftiş ve müfettişlere ifade vermek (iş arkadaşın için tanık olmak da başka bir dert), hem de hakkınızda daha sonra üretilecek dedikodular için, hakkında daha önce soruşturma açılmıştı damgası yeme durumunuz var. Aleyhinize hemen, bunun hakkında daha önce soruşturma açılmıştı lafı ediliyor. Akanmış bile olsanız, hakkınızda soruşturma açılmış olması, sizde suç potansiyelini iddia ediyor.

Bu çalışmaların tek sebebi, belli makamdaki veya belli görüşteki memurları harcamak için yapmadıklarını fark ettim. Son bir kaç yıldır, özellikle doktorlar başta olmak üzere sağlıkçılara ve öğretmenlere karşı saldırılar sıklaştı. Devlet memurları birilerini şikayet ettiğinde yada öğretmen disiplin dilekçesi verdiğinde, işleme konması aylar sürerken; yapılan bir CİMER ihbarı ile memur rahatsız edilmekte, çoğu kez de ceza almakta. Doktorlara yada diğer kamu çalışanlarına saldıranlarsa, bu durumdan daha da cesaret almakta. Burada amaç, biraz parası olan, küçük burjuva diyebileceğimiz kitleleri de özel sektör hastane ve okullarına yönlendirmek.

Bunun bir komplo teorisi olduğunu düşünüyorsanız, Ekşisözlü'e bakın. Kamu çalışanları aleyhine ne çok başlık var. Bazılarına bakar mısınız? Doktorların hastalarıan şefkat göstermemesi;  Öğretmenliği herkesin yapabileceği gerçeği, Öğretmenleri yaz tatilinde ne iş yaptığı sorunsalı, Doktorların dayağı hak etmesi.....vesaire vesaire.

Sorsanız ekşicilere, yüksek maaşlı, yüksek pozisyonı beyaz yakalılar. Böyle bir insanın, tüm gün internette yazı yazacak ve herkese cevap verecek vakti bulması, çok mu mantıklıdır. Bir de hepsi iktidar yanlısı değilse, göçmen düşmanı partili. Muhalefet aleyhine olan her haberi liste başı yapmaktdır. İnternette göçmen düşmanı partiliyim diye ortalıkta doaşanlar, muhalefete muahlefet edip, iktidardan memnuniyetsiz insanları, iktidara mahkum oldukları duygusunu yaşatan troller bunlar.

(Ek olarak, dolar, euro falan yükseleceği zaman, reisin doları artık durdurması gibi başlıklar, bitcoin ve benzeri şeyler düşeceği zaman da bitcoin'in banknot yerine geçeceğii gerçeği gibi başlıklar çoğalıyor ekşidr.

Giderlerse gitsinler  tutmunda, pek çok trolde ve iktidar, memurlaraı çalıştırmayalım, halk da özel sektöre gitsin, özel sektör de, Yenidoğan çetesi gibi daha fazla para için üçkağıdı ülkede kol geziyor ve pek çok kişi de muhalifmiş gibi görünüp, bu durumu destekliyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder