Özal cumhurbaşkanı olmadan az evvel, rahmetli Bekir Coşkun'un tespiti ile en az elli Anap milletvekili, başbakan olmayı garanti olarak görmekteydi. Başbakanlık, bunu hayal olarak bile görmeyen, meclis başkanı, Yıldırım Akbulut'a çıktı. Kendisi bir saat olmadan kabineyi açıkladı. Kabine listesini eline Özal tutuşturmuştu. Zira kabineyi yazmak (başbakan yardımcılarının nelerden sorumlu olduklarını da yazması gerekiyordu.) bile bir buçuk saat sürüyordu. Aslında Akbulut, kendisini başbakan olarak görmek isteyen Özal'ın bile aklındaki kişi değildi. Partiyi asıl emanet edeceği kişiyi bulana kadar kalacak nöbetçiydi Yıldırım Akbulut.
(Bir Yıldırım Akbulut fıkrası. Akbulut'u Çankaya köşkünün bahçesinde dolaşırken görmüşler, ne yapıyorsun diye sormuşlar. Seçim bölgemi geziyorum, demiş.)
Sonra Akbulut, ANAP'ın İstanbul il başkanı (Ankara'da Çankaya köşkünde yaşadığı halde) ve tarafsız cumhurbaşkanı Semra Özal'ın öpmesi işaretlenen Mesut Yılmaz, ANAP'ın başkanı ve başbakan oldu. Buraya bir de parantez açalım. Kenan Evren'in görev süresinin dolmasına yakın, tek başına iktidar partisi olan ANAP (Anavatan Partisi) 'ın başkanı ve başbakan olan Turgut Özal'ın, cumhurbaşkanı, hem de 3. cumhurbaşkanı Celal Bayar'dan sonra 2. sivil cumhurbaşkanı olacağı kesin gibi bir şeydi. O zamanlarda bir ara Semra Özal'ın başbakan atanacağı dedikodusu çıktı ve basında uzun süre tartışıldı. Haftalık olağan görüşmelerini yatak odalarında mı yapacaklar diye espiiler patladı. En sonunda aile, böyle bir şey düşünmediğini açıklayıp, bu süreçle dostu-düşmanı gördüğünü falan söyledi. Yıllar sonra bu ola Azerbaycan'da gerçek oldu. İlham Aliyev, karısını yardımcısı olarak atadı.
Mesut Yılmaz ise gözü açıktı. Partiyi çabucak ele geçirdi. Akbulut, partiden istifa etti ve Özal'da cumhurbaşkanlığından istifa etmenin sinyallerini veriyordu ki bir gün aniden öldü. Akbulut, daha kırkı çıkmadan ANAP'a geri döndü ama tutunamadı. Hatta daha sonra DYP'ye üye oldu. (DYP, ANAP ile beraber barajı geçemeyince, siyaset dışı oldu.)
Yılmaz'ın kısa ve yıkıcı bir başbakanlık- ANAP genel başkanlığı dönemi oldu. Türkiyey'yi Rus gazına köle etti ve sırf onun yüzünden Avrupa'nın en pahallı doğal gazını tüketiyoruz. Ülkemizdeki poltikacıların kötülükleri de yazmakla bitmiyor. Ömrünün son döneminde yurt dışına çıkıp, başkanı olduğu partiye oy bile vermemiş; Tansu Çiller ile beraber merkez sağın tabutuna son çviyi çakıp, son toprağı serpmiştir.