Hafıza tek başına zeka değildir ama hafızasız yada zayıf hafıza ile de zeka olmaz. Bu terör meselesi kırk yıllık, nesiller bununla büyüdü. Bu bloga da defalarca yazdım. Önceden link atıp duruyordum, şimdi bununla pek uğraşmıyorum. En başta 2010 Yetmez Ama'yı hatırlayın derim. Şimdi de benzer bir süreç işliyor. O yıllarda da ülke tehdit edilmişti, şimdi de tehdit ediliyor. O zaman bu tehdit, güzel sözlerle süslenmişti, şimdi de böyle bir süsleme gayreti var. O zamandan bu zamana, iktidar çok güçlendi, muhalefet ama gerçek muhalefette yaşananlardan çok ders çıkardı (halen arada hatalar yapsa da). İktidarın ve muhalefete muhalefetin boyaları döküldü ve dökülmeye devam ediyor. O zamandan bu zamana niyet de değişmedi, amaç yağma iktidarının devamı. Bu yapılan da bir barış teklifi değil, savai tehditi. Bıu iktidar giderse, ortalık kan gölüne gider tehditi. 2010'da da benzer tehdit vardı. O zamanlar örgütün gücü bayağı azalmıştı.
Bu savaşta bazı kimselerin hiç şehit-kayıp vermemiş olması, sizin de dikkatinizi çekti mi, yada kimlerin dikkatini çekti? Villadan, lüks siteden şehit çıkmıyor edebiyatında değilim. İktidar partisi ile Güneydoğu bölgesi partisi millet vekillerinden kaçı kardeş, kaçı kuzen hiç merak ettiniz mi? Çoğunlukla amca çocukları olduklarından, soy adları da aynı. Her seçim döneminde bu oyun tekrarlanıyor. Bu ailelerin bazı bireyleri de dağda oluyor genelde. Bu ailelerin de dağda, ne de askerde kayıp verdiğini de duymadım. Karayılan soy adlı şahs, Çaycı Hüseyin rolü ile bilinen oyuncu Alparslan Özmol gibi, ha bire öldüğü haberleri geliyordu. Daha doğrusu öldürüldüğü haberi geliyordu. Şu an (mart 2025) baktım, 70 yaşında ve halen yaşıyormuş.,
Savaşta önce gerçekler ölür. Kendini olduğundan büyük göstermek, düşmanı tuzağa düşürmek gibi sebeplerden sürekli yalan söylenir, düşmana tuzaklar kurulur. Ancak, her savaşın bir sonu olmalıdır. Barış için düşmanın, elini sana verebilmelidir. Bu yüzden de devlet olarak, esirlere iyi davranmalı, sivillerin canlarına-mallarına zarar vermemeli, evleri-köyleleri yakılmamalı, bombalanmamalıdır. Dağda gerillalık yapacaksan, asker olmayan, halka hizmet eden memurlara, öğretmene, doktora, postacıya, imama saldırmayacaksın; kadın ve çocuklara saldırmamaya, devlet kadar dikkat edmelidir. Diğer bir mneli hususta, ateşkeste gerçekten ateş kesmeli, barış sürecinden de gerçekten barış çıkmalıdır. Her seferinde barışı, ateşkesi, çeşitli bahanelerle bozduktan sonra önerdiğiniz şey barış değil, şantajdır.
Barış, ahlak işidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder