Her felsefe, ideoloji yada akım gibi, Atatürkçülüğün, daha doğrusu Atatürkçülerin kendi aralarında farkları var, kendileri çok farkında olmasa da. İkisinin de kaynağı 12 Eylül rejimi. Romantik Atatürkçülük, 12 Eylülün gardırop Atatürkçülüğünün yeni hali. En tipik örneği, Yılmaz Özdil. Kendisi zor bela kurulan muhalefet bloğunun kısa süreli de olsa dağılmasına sebep olarak, mevcut iktidarın son cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmasının en büyük sebebi oldu. Sonra gazetesinden istifa edip, işsiz kalmak zorunda kaldı. Ondaki Atatürkçülük, Atatürk'ün özel hayatıyla ilgili biraz. Tüm gömleklerinin beyaz olması, giyimine büyük özen göstetmesi, rakıya düşkünlüğü, en çok zeybek dansını sevmesi falan filan. Buna bir Nasrettin Hoca fıkrasıyla örnek vereyim. Adamın biri bir gün hocaya demiş ki: Peygamber efendimiz gibi kefiye (Arap başlığı) takıp, onun gibi elbiseler ve takunya giyiyorum. Her yere onun gibi develerle gidiyorum. Hoca da cevap olarak: Bu halinle benzesen benzesen Ebu Cehil'e benzersin, demiştir. Ona kalırsa Atatürk, çokca sigara içer ve poker oyununu çok severdi. Oyundan sonra da herkesin paralarını geri almalarını isterdi. Atatürk rakıyı çok severdi ama etrafındaki diğer kişiler, özellikle generaller, hemen hemen hiç içmezdi. Fevzi Çakmak ve Kazım Karabekir, ağzına sürmezdi. İsmet İnönü, bu konuda Atatürkle sık sık tartışırdı. İsmet İnönü, biriçe düşkündü. Herkesin özel hayatı ve bazı ilginç alışkanlıkları vardır. Newton ciddi ciddi büyüyle ilgileniyordu. Üzerindeki politik baskılardan kurtulması için kral onu darphanenin başına getirdi, o da bazı kalpazanları idam ettirdi. Albert Einstein, el sabunu ile traş da olurdu, çok iyi keman çalardı ve Hint edebiyatına meraklıydı. İyi bir fizikçi olmak için büyüye, idama, Hint edebiyatına yada el sabunuyla traş olmanıza ihtiyaç yok. İyi bir Müslüman olmak için Arap olmanıza yada 1400 sene önceki Arap toplumu gibi yaşamanıza gerek olmadığı gibi. Ben de rakıyı sevemiyorum, o ne pis koku öyle? En son 5 kasım dünya öğretmenler günü yemeğinde bir arkadaş ikram etti, bir kadehi zor içtim. Ataürk gibi siyah-beyaz giyinmem. Türk ve Alman erkeklerin, kırk yaş sonrası rengarenk giyinme alışkanlığındayım (muhtemelen Almancılar'dan Türkiye'ye bulaştı.) Takım elbise giymeyi de sevmiyorum. Romantik Atatürkçülerin Atatürkçülüğü, Can Dündar'ın Atatürkçlüğü gibidir. Kendisi sekiz tane Atatürk belgeseli yapıp, Atatürk'ün hiç bir başarısını anlatmamayı başarmış biridir.
https://onbinkitap.blogspot.com/2021/02/sahtecilik-ve-can-dundarin-sahte.html
Romantik Atatürkçülerin iyi yanı muhafazakarlara, tarikatlara güzel laf sokar. Zaten Romantizm en çok sanatta geçerlidir. Bütün ideolojiler propaganda için Romantizmi kullanır. Fedakarlık yapmasalar bile, başkalarının fedakarlıkları ve kahramanlıkları üzerinden paye alırlar. Onları anlatarak para kazanırlar. Konuşurken de anırsınız ki tek başlarına ordu olmuşlardır. Oysa genelde evlerinden, köşelerinden dışarı çıkamazlar. Romantik Atatürkçülerle, faşist Atatürkçülerin ortak noktası CHP düşmanlığıdır. Önce Romantiklerin CHP düşmanlığına bakalım. Genelde bir önceki CHP başkanının kıymetinin bilmemekten muzdariptirler. Son dönemde İmamoğlu ve Mansur Yavaş hayranlıkları da sallantıdadır zira son anda oy vermekten vaz geçerler. En ufak krizde benim için CHP bitmiştir diye feryat-figan ederler.Genelde de oy vermezler, yazlıklarına tatile giderler. (Üstelik seçimler genelde martta yapılırken.)
Sosyal medyada, özellikle X.com'da görülen ve Atatürkçü kılığında CHP düşmanlığı yapanların tamamına yakını iktidar trolleridir. Hadi takipleşelim gönderilerine cevap verirseniz, hemen sizi ekliyorlar, siz onları ekleyince, sizi siliyorlar. Bunlar Facebook'da ara ara din-iman paylaşımı da yapıyorlar. Bunlardan biri din paylaşmı diye Sai-i Kürdi paylaşımı yapınca engellemiştim.
Romantizim, sözlüklerde Türkçeye coşumculuk diye çevriliyor. Coşkunlukla iş yapmaya kalkmak. Ben duygusallıkta diyorum. İyi bir romantik, ya sanatçıdır, ya iki yüzlüdür, ya da ölüdür. İnsan, akılcı canlıdır ve sonuca ulaşmak için akıllla hareket etmelidir.
Faşizan Atatürkçüler ile faşizan Atatürkçüler birbirlerine çok benzerler ve aslında pek çok faşist, hayalci ve her hayalci gibi romantiktir. Haritaları boyar, devasa imparatorlukların hayalini kurar. Türkiye'de faşizmin Atatürk ile ilgili ikilemi vardır. Atatürkçülüğün rasyonalist, yani akılcı yanı, onların romatik hayallerine dar gelmekten öte, onların ideolojisine terstir. Bunlardan bazıları Atsızcıdır ki, Nihal Atsız, Atatürk'ü aşağılamak için Dalkavuklar Gecesi diye bir romancık (novalla) yazmıştır ve bu romandaki bazı temaları Orhan Pamuk, Veba Geceleri romanında birebir kullanmıştır. Pamuk okurları Atsız okumadığı, Atsız okurları ise Pamuk okumadığı için farkedilmemektir. Atsız ve Pamuk'un diğer bir ortak özelliği ise, bu kadar açık (hele ki Dalkavukalr Gecesi'ndeki isimleri tersten okuduğunuzda bunu en aptal biri bile anlar) bir nefret ifadelerine rağmen her iki yazar ve her iki yazarın hayranları ve fanatikleri, bu düşmanlığı kabullenmezler.
https://onbinkitap.blogspot.com/2022/09/veba-geceleri-ve-dalkavuklar-gecesi.html
Buna rağme Atatürk'ten, tarihteki yeri yüzünden vazgeçemezler. Fazisanlar CHP'yi doğrudan red edip, MHP'den kopan İyi-Zafer gibi partilerin etrafında toplanırlar. Sosyal medya profilini Atatürk yapma, Atatürk resimli-imzalı tişört, eşya (telefo kılıfı, kalem, çakmak falan) taşıma, bunlarda da vardır. Üzerine Kürt ve Arap nefreti vardır. Aleviler konusunda Kürt Alevi-Türk Alevi ayrımı yapar yada tüm Alevilerin Türk asıllı olduğunu savunurar bazen. Şu anki iktidar düşsün ama sol da iktidara gelmesin isterler. Bu yüzden son cumhurbaşkanlığı seçiminde 2. turda reislerine oy vermişlerdir. Yani ayranım dökülmesin derdindedirler.
Romantikler ve faşistler için Atatürk sadece bir idol ve slogandırve ideolojileri zayıftır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder