Çevre ilgili bir sorun var ki, doğayı sadece artıklarımızla değil, kullandığımız ilaçlarla da kirletiyoruz. Eminim bir ara doğum kontrol haplarının, erkek balıkları dişileştirdiği haberini duymuş yada okumuşsunuzdur. O durum hemen hemen tüm ilaçlar için geçerli. Böbreklerimiz pek çok ilacı ya çok az yada hiç süzmez, doğrudan idrarımızla doğaya gönderir. Kullandığımız ilaçların yan etkileri, faklı şekillerde diğer canlılar ve hayvanlarda da olmaktadır. Antidepresanların getirdiği cinsel isteksizlik veya tansiyon ilaçlarının böbrek hastalıkları, hayvanlarda da görünmektedir. Hatta insanların kulandığı uyuşturucular bile hayvanları etkilemektedir. En tehlikelisi antbiyotiklerdir, çünkü bunların etkiledikleri hayvanlardan ziyade mikrobik canlıları etkilemekte, mikrobik canlılar, antibiyotiklere daha dayanıklı hale geliyor. Üsteik antibiyotikleri sadece insan idrarlarıyla değil, etini yediğimiz yada yemediğimiz evcil hayvanlarla da, hatta daha çok onlarla doğaya salınmakta. İnsan olarak da hiç antibiyotik almasak bile, et yiyerek antibiyotik almaktayız. Buna bitkilerimizi böcek, mantar ve ayrık otu dediğimiz diğer yabani bitkilere karşı savunmak için kullandığımız ilaçlarınI (pestisit) da unutmayalım. (Sanayi, temizlik ve diğer sebeplerden suları kirlettiğmizi en baştan kabullenmiştik.)
Bütün bunlar kanalizasyon arıtma tesislerini, içme suyu arıtma tesisleri kadar temel ihtiyaç haline getirmiştir. Arıtma tesislerinin pek çoç kiri, sudan ayıramaması sebebi ile şehirlere devasa bir yada bir kaç büyük atık su arıtma tesisi yerine; onlarca, hatta yüzlerce ön arıtma tesisi kurup, bu sularla parkları, ağaçları sulayıp, yolları, heykelleri falan yıkıyorlar. Böylece toprakta bir daha arınmasına çalışıyorlar.
Bütün bunlar geleceğimizin tehlikelerinin sadece bir bölümü. Su kirliliğinde en çözümü zor problemimiz, mikrobik canlıların giderek daha fazla antibiyotiklere karşı direnç kazanmasıdır. Daha güçlü antibiyotikler de çözüm değildir. Sonucu daha güçlü mikroplardır. Sanaileşme ve modern tıb, nüfusumuzu arttırıp, ömrümüzü uzattı ama bir sürü artık madde üretmemize sebep oldu.
Bizim nesil, önceki nesillerin doğayı kirletmesinin bedelini ödemeye başladı. Bizden sonraki nesiller daha ağır ödeyecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder